| Belediye Başkanı, komisyondakiler, bütün haber ajansları hatta öz annem bile peşime düştü. | Open Subtitles | لقد كلمني العمدة و المفوض وكل وكالات الأنباء وحتى امي زحفت على مؤخرتي. |
| Bizimle birlikte başka üç reklam ajansı da bu kampanyada yer almak istiyorlar. | Open Subtitles | ثلاث وكالات أخرى بالإضافة إلى خاصتنا قد وجهت لها الدعوة للمشاركة في العرض |
| Kongrede ve Temsilciler Meclisi'nde derecelendirme kuruluşları konusunda tanıklık ettim. | Open Subtitles | لقد أدليت بشهادتى عن وكالات تقييم القروض أمام مجلسى الكونجرس |
| Polis teşkilatları ve polis adayları bu akademiye girilebilmesi için çok büyük yatırımlar yapmışlardı. | TED | إن وكالات الشرطة ومجندي الشرطة وضعوا استثمارات كبيرة من أجل إدخال هؤلاء المجندين إلى الأكاديمية. |
| Birçok güvenlik biriminin en çok arananlar listesinde bulunan paralı bir asker. | Open Subtitles | إنه مرتزق على رأس لائحة أكثر المطلوبين لجميع وكالات الأمن و الشرطة |
| Güven'in yüksek liderlik pozisyonlarına başarıyla sızdılar, birçok ülkenin ajanslarına giriş yaparak Dünya'da bir güç kazanıyorlar. | Open Subtitles | فأنشأوا معقلاً على الأرض وتغلغلوا داخل وكالات حكومية في عدّة بلدان |
| Dünya çapındaki ajanslardan bilgi toplamaya başlamışlar. | Open Subtitles | انهم يجمعون معلومات من مختلف وكالات العالم |
| Rus haber ajanslarının ağzını aramamı istedi. | Open Subtitles | أراد مني معرفة رأي وكالات الأنباء الروسية. |
| ajansları değiştirmenin daha az gözü peklik gerektirdiğini düşündüğü aşikâr. | Open Subtitles | الآن من الواضح أنه يفكر أن تغيير وكالات أقل جرأة. |
| Gaza'daki fotoğraf ajansları bana eğitim vermeyi cinsiyetim yüzünden reddettiler. | TED | وكالات التصوير في غزة رفضت تدريبي فقط لجنسي. |
| SpaceX ve NASA ve diğer tüm uluslararası uzay ajansları ile birlikte bunu önümüzdeki birkaç on yılda yapmayı bekliyoruz. | TED | وبين شركات مثل سبيس اكس وناسا وكلّ وكالات الفضاء العالمية، نأمل أن نفعل ذلك خلال العقود القليلة القادمة. |
| Ciddi bir reklam ajansı başlatacağız ve çok para kazanacağız. | Open Subtitles | الآن نحن، سنُحدِث سلسلة وكالات للإعلان وسنجني الكثير من المال |
| Ben bir sürü eyalet ekonomisi kalkınma ajansı idarecileriyle bu meseleleri görüştüm, bir sürü idareciyle. | TED | وقد تحدثت للكثير من موجهي وكالات التنمية الاقتصادية في الولايات عن هذا الموضوع والكثير من المشرعين بهذا الخصوص. |
| Farklı derecendirme kuruluşları seçebiliriz. | TED | يمكننا أن نختار الحصول على وكالات تصنيف مختلفة |
| İstihbarat teşkilatları, önemli devlet bakanları, ordu. | Open Subtitles | وكالات الإستخبارات وزراء الحكومة الرئيسسين الجيش |
| Devletin içinde, üç harfli ne kadar güvenlik birimi varsa, sana cevap verirler. | Open Subtitles | إذا كانت هناك وكالات أمنية في الحكومة تختصر بثلاثة أحرف ، فهى تتبع لك |
| "90 dakika içinde Beyaz Saray'dan tüm haber ajanslarına e- posta yağacağını söyleyen isimsiz bir aramayı cevapladım. | Open Subtitles | 30 أخبرني فيها أن البيت الأبيض سيرسل رسالة إلكترونية عاجلة إلى كل وكالات الأنباء، خلال 90 دقيقة |
| Dünya çapındaki ajanslardan bilgi toplamaya başlamışlar. | Open Subtitles | انهم يجمعون معلومات من مختلف وكالات العالم |
| Ulusal güvenlik ajanslarının risk değerlendirmelerini soruşturmak yerel polis yardımcısının işi değil. | Open Subtitles | انها ليست من أدوار مساعد قائد الشرطة المحلية للطعن في عمليات تقييم مخاطر وكالات الأمن القومي آرف، الفريق الوطني بدأ بالفعل الاستعداد للتزلج |
| NASA, CIA, NIH... | Open Subtitles | وكالات الفضاء والمخابرات، والمعهد الوطني للصحّة |
| Üç bağımsız ekolojik kurum şehir çapında düzenlenen forumda temizleme çalışmalarıyla ilgili sorulara cevap verdi. | Open Subtitles | ثلاث وكالات للبيئــة مستقلــة سمحــت لهـم المدينــة للإجابــة على مجهودات وتأثيـر الإزالـة |
| Son dört yılda 3 büyük ajansla çalıştım ve seni temin ederim ki, bizim sunduğumuz hizmetleri hiç biri sunamaz. | Open Subtitles | اشتغلت في 3 وكالات ضخمة في الأربع سنين المنصرمة ويمكنني أن أؤكد لك أن خدمتنا لا تضاهى |
| Birden çok federal kurumun dışında, Khan'ın başka düşmanları da var. | Open Subtitles | حسنا,بجانب عده وكالات فيدراليه خان لديه أعداء أخرين |
| Biz ve diğer ajanlar onu bulmak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن وعدّة وكالات أخرى نفعل كلّ ما بوسعنا لإيجادها. |
| Dört teşkilat, dördü de istihbarat toplama uzmanı. | Open Subtitles | أربعة وكالات... من العملاء المحترفين و المختصين بجلب المعلومات |
| ajanslar arası yenilik kampanyası yaptınız. | Open Subtitles | لقد كانت حملتكم الرئاسية حول إعادة تكوين وكالات الأمن |