| Benimle röportaj yapmak için arıyordu. Ben de onunla röportaj yapıyordum, | TED | وكان يتصل بي لعمل مقابلة معي، وكنت أنا أقوم بعمل مقابلة له. |
| Eğer şu anda açık olsaydınız, ve Ben de burada olsaydım, beni tutuklatır mıydın? | Open Subtitles | حسناً، إن افتتحتِ النادي للعمل، وكنت أنا هنا، هل كنتِ ستعتقلينني؟ |
| Evet. Sen dört yaşındaydın Ben de sekiz. | Open Subtitles | نعم لقد كنتِ فى الرابعة وكنت أنا فى الثامنة |
| Peki denizde bir gemide mahsur kalsaydık yiyecek olmasaydı ve ben lezzetli bir meyve olsaydım? | Open Subtitles | ومـاذا إن كنا نقف في سفينة واحدة في البحر ولم تجد شيئـا لتأكله وكنت أنا قطعة فاكهة لذيذة؟ |
| Durum tersine dönseydi ve ben ölüyor olsaydım sen de aynı şeyi yapardın. | Open Subtitles | إن كان الوضع مقلوباً وكنت أنا من يحتضر، ستفعل ذات الأمر. |
| O bir minyatür ustasıydı, Ben de onun çırağı. | Open Subtitles | لقد كان أستاذ بفن التصوير المصغر وكنت أنا تلميذته |
| O Ucla Caddesi'nde Ben de Lebanon, Indiana'da oturuyordum. | Open Subtitles | كانت هي في شارع إيكلويد وكنت أنا في ليبانون ، إنديانا |
| Ama çok vardı ve Ben de hoştum. | Open Subtitles | ولكن كان هناك الكثير من المال وكنت أنا جميلة |
| Ben de korkuyordum, ama başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | وكنت أنا أيضاً كذلك ولكن لم يكن لدي أي خيار |
| Problem şu ki, Narcy hala aynı Narcy, Ben de hala aynı bendim. | Open Subtitles | كانت المشكلة هي أنّ نارسي هي نارسي وكنت أنا هو أنا. |
| Tüm dünya, vaizin oğlu için bir sahneydi Ben de oyun kurucuydum. | Open Subtitles | العالم كله منصة لابن المبشر, وكنت أنا ظهيراً ربعياً. |
| Ben de idam mahkumuydum. | TED | وكنت أنا في طابور الموت في ذلك الوقت. |
| Jones'un canı cehenneme. O, topu kaybetti, Ben de aldım. | Open Subtitles | -تباً" لجونز "لقد أضاع الكرة وكنت أنا موجود لإلتقاطها |
| Yazın erkek kardeşim ve ben, her günümüzü kurbağa yakalayarak ve su altında nefesimizi tutarak geçirirdik. | Open Subtitles | وكنت أنا وأخي في فصل الصيف. نمضي كل يوم هُناك، نطارد الضفادع |
| Yarı finaller vardı ve ben Louse Darrell'la birlikteydim. | Open Subtitles | كان ذلك أثناء مباراة الدور قبل النهائي للولاية، وكنت أنا مع ذلك القملة داريل. |
| Bana her zaman çok nazik davrandın ve ben hiç çekinmeden kayıtsızca, aptalca geri döndüm, düşünerek... | Open Subtitles | لقد كنت طيب جدا تجاهى وكنت أنا متهورة وحمقاء في المقابل... |
| Ve Ben de "üzerine uzanabilir miyim?" diye sordum. | Open Subtitles | وكنت أنا مثل "هل استطيع أن استلقي على علو منك؟" |
| Yedi yaşımdayken, kilisemizin korusu, yerel tiyatroda, gösteri düzenledi ve ben, o gösterideydim. | Open Subtitles | حينما كنت في السابعة، كورال الكنيسة أعدّ برنامجاً لمسرح البلدة، وكنت أنا في ذلك البرنامج... |
| ve ben daima sütçü veya elçi gibiydim. Anlatıcı. | Open Subtitles | وكنت أنا دائما كبائع الحليب أو المرسال |