| Bay Goodman'ın ve sizin aileniz yaralanmalardan haberdar edildi ve her şey yolunda. | Open Subtitles | والدا السّيدِ غودمان ووالداك كَانَا قد ابلغا عن إصاباتِكِ وكُلّ شيء قد تم التكفَل به |
| Sen hamile kalmasaydın ve her şey planlandığı gibi gitseydi de ben asla Princeton'a girmeyecektim. | Open Subtitles | حتى حينما حَبلتَ وكُلّ شيء سارَ وفقَ الخطّةِ أنا لم ألومك على عدم دخولى برينستون |
| Herneyse, tarifleri buldum ve pişirmeye başladım ve her şey iyi gitti. | Open Subtitles | على أية حال، وَجدتُ وَصْفاتَها وبَدأَ بخِبازَة، وكُلّ شيء بَدا صحيحاً. |
| Böylece evime girip, her şeyin yerini değiştirdiler. | Open Subtitles | والذي كَمْ دَخلوا بيتَي وكُلّ شيء مُتَحَرّك حول. |
| Speaker City'de, DVD'den kameraya kadar her şeyin fiyatında büyük indirim yapıyoruz. | Open Subtitles | في مدينةِ الصوتيات، نحن نحطم الأسعارَ على كُلّ شيءِ مِنْ مشغّل الدي في دي إلى آلات تصوير الفيديو النقّالةِ، وكُلّ شيء ما بينهما |
| Robert, ofise dön ve her şeyi oradan takip et. | Open Subtitles | روبرت، يَعُودُ إلى المكتبَ وكُلّ شيء مراقبِ مِنْ هناك. |
| Biliyorum kasabayı ve her şeyi tahrip etmeleri berbat bir şey fakat bu, tüm hayatım boyunca içtiğim en iyi vanilya sütü. | Open Subtitles | أَعْرفُه مصّاتَ... بأنّهم يُخرّبونَ البلدة وكُلّ شيء... لكن هذه أفضل قهوة بحليبِ فانيلا... |
| Söylediğimden ötürü kendimi çok kötü hissediyorum, kızın ve herşey için. | Open Subtitles | انى اشعر بالاسف حول ما قلتة ولابنتكَ وكُلّ شيء. |
| Atlatacaktır dostum ve her şey normale dönecek. | Open Subtitles | هي سَتَحْصلُ على التلميحِ، رفيق، وكُلّ شيء سَيَكُونُ عُدْ إلى وضع طبيعي. |
| Sadece bıraktığım şeyi getir, ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | فقط يَجْلبُ ذلك الشيءِ تَركتُ، وكُلّ شيء سَيَكُونُ عظيم. |
| Tamam, Petra, bu çok şiirsel ve her şey harika fakat olmaz, gerçekten, izleyeceğim. | Open Subtitles | بيترا، هو شاعريُ جداً وكُلّ شيء ماعدا... لا، حقاً... |
| Ve odanda uyanacaksın ve her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | و... ... أنتسَتَستيقظُفيغرفتِكَ، وكُلّ شيء سَيصْبَحُ رفيعَ. |
| Laurie'yi gördüm ve her şey karardı. | Open Subtitles | رَأيتُ لوري، وكُلّ شيء فقط ذَهبَ فارغ. |
| Onu becerdiğin sırada, gözlerin kapalı ve her şey hayaller etrafında dönüyorken kiminleymişsin gibi davrandın? | Open Subtitles | عندما أنت كُنْتَ تَشْدُّها، بعيونِكَ غَلقتْ... وكُلّ شيء كَانَ بؤرةً ناعمةً... مَنْ إدّعيتَ بأنّك كُنْتَ مَع؟ |
| ve her şey bu andan sonra değişecek | Open Subtitles | وكُلّ شيء سَيَتغيّرُ مِنْ هنا على |
| Birini öptüğünde çevrendeki her şeyin bulanıklaştığı an. | Open Subtitles | وكُلّ شيء حولك يُصبحُ خافتا |
| - Kemik gösteren ve her şeyi. | Open Subtitles | -العظم ظاهر وكُلّ شيء . |
| Teşekkürler,Parti ve herşey için. | Open Subtitles | شكراً للعيدِ وكُلّ شيء آخر. |