Şu anda tam olarak doğrusunu bilmiyoruz, ama Lucas'la eve dönerseniz iyi olabilir. | Open Subtitles | حاليا نحن لا نعلم الحقيقة لكن سيكون من الأفضل لك ول لوكاس إذا عدتما للمنزل |
Evet, ama Michael'la aranda gerçekten bir şans olduğunu düşünüyorsan bekar olduğunu ispatlamak için New Jersey'deki her erkekle çıkmamalısın. | Open Subtitles | لا , لكن أن كنت تعتقدين أن هناك فرصة لك ول (مايكل) فلا, تذهبي للتسكع مع كل شخص في (نيو جيرسي) |
Ayı Pençesi'nin 15 dakika önce verdiği rapora göre Han Myung Wol, Kang Woo'nun film setine onun fotoğraflarını çekmek için girmiş. | Open Subtitles | على حسب ما ارسله ارجل الدب الاحمر منذ 15 دقيقة هان ميونغ ول ذهبت الى مكان التصوير لتلتقط صورة لكانغ وو |
Eğer bana bir daha fikir vermeye cüret edersen senin ve vatan haini Han Myung Wol'un duygusal bağlılığını üstlerimize bildiririm. | Open Subtitles | اذا تجرأت على اعطاء رأيك مجدداً سأبلغ الرؤساء انك متورط مع الخائنة هان ميونغ ول |
Şimdi tüm yurttaşlarım Wall Street'te çalışarak zenginleşiyor ve ben anahtarlarımı annemin arabasından çıkaramıyorum. | Open Subtitles | والأن كل زملائي أغنياء يعملون في ول ستريت ولايمكنني أخراج مفاتيحي من سيارة أمي |
Şu anda Joey'le aynı ortamda olmamamız daha iyi. | Open Subtitles | أنت تعرف، وربما هو أفضل ما في وجوي ول هم بصرف النظر الآن. |
Newton için olduğu kadar benim için de her şeyin birleşik parçalarına göre hareket ettiği çok açıktı: Soluncanlar kıvrılıyor, kuşlar uçuyor, kangurular zıplıyordu. | TED | كان هذا واضحًا لي، ول(نيوتن)، أن الأشياء تتحرك بناء علي أجزاء مكوناتها: فتتلوى الديدان، وتطير الطيور، ويقفز الكنغر. |
Size, Sandefur'a ve Brown and Williamson'a lanet mi olsun? | Open Subtitles | (سوف أخبرك شيئا ياسيد (ساندفر ول(براون وويليامسون) أيضا أتعبثون بي؟ |
Dolayısıyla minnettar ol Han Myung Wol. | Open Subtitles | ويجب ان تكوني شاكرة ايتها الرفيق هان ميونغ ول |
Myung Wol için kusursuz bir kimlik oluşturmak için onun ailesi gibi davranmamız gerekiyor. | Open Subtitles | من اجل خلق هوية مثالية لرفيق هان ميونغ ول اولا يجب ان تكونا متزوجين لتوفير غطاء لها كعائلة |
4 gün sonra Yoldaş Han Myung Wol, Kang Woo ile tekrar görüşecek. | Open Subtitles | الرفيق هان ميونغ ول ستعاود الالتقاء بكانغ وو |
Şu Wall Street elemanıyla nasıl gitti? | Open Subtitles | كيف تدبرت أمرك مع ذاك الشخص الذي يعمل في ول ستريت؟ |
The Wall Street Journal'ın hakkımda bir yazı hazırladığını söyledim mi? | Open Subtitles | هل ذكرت لك ان مجلو ول ستريت ستكتب مقالا عني؟ |
Wall Street'te mi oynuyorsun? | Open Subtitles | - أنا أعيش هنا - تضاربين في "ول ستريت |
Kate'le ben eski arkadaşız. Çok eski. | Open Subtitles | نعم، حسنا، كيت ول تذهب في طريق العودة. |
Jack'le konuştuğumuz şeylerden sonra olmaz. | Open Subtitles | هذا. بعد كل شيء جاك ول تحدث عن. |
Hunter için de korku. | Open Subtitles | ول(هانتر), الخوف |
Bunlar sen ve Isabel için. | Open Subtitles | هذا لك ول إيزابيل |