"ولا أدري إن" - Traduction Arabe en Turc

    • bilmiyorum
        
    Biliyormusunuz bilmiyorum ama, bakteriler aslında DNA alışverişi yapabilirler. TED ولا أدري إن كنتم تعلمون ذلك، ولكن البكتيريا تستطيع في الواقع تبادل الحمض النووي.
    Görmezden gelme mi, onları engelleyen egoları mı, bilmiyorum ve umrumda değil. Open Subtitles ولا أدري إن كان تجاهلاً أم أنّ غرورهم هو العائق، ولا يهمّني أن أعرف
    Beni duyabiliyor musun bilmiyorum. Open Subtitles لا أدري إن ما كنت متواجدًا ولا أدري إن ما كان بوسعك سماعي
    Demek istediğim bir deprem oldu ve iyi olup olmadığını bile bilmiyorum ve çocuğumu taşıyorsun. Open Subtitles أعني، كان هنالك هزة أرضية ولا أدري إن كنت بخير أم لا وأنت تحملين طفلي
    Ne kadar yanlış bir şey yaptığının haddi hesabı yok. Yaptığına ne denir bilmiyorum yani. Open Subtitles ما فعلتَه يتجاوز حدود المعقول، ولا أدري إن كان ثمّة مسمى محدد له
    Ve beni gerçekten istemiş miydi bilmiyorum. Yani dediğini anlıyorum. Open Subtitles ولا أدري إن كانت تريدني، لذا أتفهم شيئًا.
    Bazen biraz kafayı yediğini biliyorum ama deli birinin altında çalışabilir miyim bilmiyorum! Open Subtitles أحيانًا تصير مجنونة بعض الشئ ولا أدري إن كنتَ مؤهلة للعمل تحت إشراف شخص مجنون
    Ve dua ettim mi bilmiyorum ama diledim. Open Subtitles ولا أدري إن كنت صليت، لكنني تمنيت وقد تحققت أمنيتي
    Ve buna rağmen mi yoksa bu yüzden mi onu sevdim bilmiyorum. Open Subtitles ولا أدري إن كنت أحببته بدافع هذا... أو بسبب هذا.
    Sanki her şey sana sıkıntı veriyor ve ben bilmiyorum eğer... Belki de sorun konuşmaktır. Open Subtitles كأن كل شيء معبأ ولا أدري إن كان... أظن أن التحدث قد يكون المشكلة.
    Yüzümü hatırlayabildiğini dâhi bilmiyorum. Open Subtitles ولا أدري إن كنت تتذكر ملامح وجهي
    Ayrıca bilerek yapmış da olabilirim çünkü Jackie ile sana eyvallah demiyorum diyecek miyim onu da bilmiyorum. Open Subtitles وأعتقد أني ربما فعلتها عن عمد (لأني لست بخير كونك مع (جاكي ولا أدري إن كنت سأكون يوما ما بخير
    Ama Nate'in ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bile bilmiyorum. Hatta benden bile. Nate seni deliler gibi seviyor. Open Subtitles (ولا أدري إن كنت أحب (نايت مثله, أو هو يحبني, إن كان هذا يهم
    Bu doğru mu, bilmiyorum. Open Subtitles ولا أدري إن كان هذا لائقاً
    Eh, ben bilmiyorum o N'durumunda; 'in gerçek. Open Subtitles ولا أدري إن كان هذا صحيحاُ
    Bu senin planının bir parçası mıydı yoksa hoş bir tesadüf müydü bilmiyorum ama Axelrod eyaletin anketlerde en zayıf olduğum kısmını kırıp geçti. Open Subtitles ولا أدري إن كان هذا جزءاً من خطتك أو مصادفة سعيدة لكن (آكسلرود) أخذ قسم الولاية التي لم أبل فيها حسناً في الاستطلاعات
    AJ bunu görmeli mi bilmiyorum.. Open Subtitles ولا أدري إن كان يجب أن يرى (إي جي) ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus