"ولا يمكنه" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    Yaşadıkları yüzünden harap olmuştur ve tekrar normal bir hayata dönemeyecektir. Open Subtitles ومنكوب بسبب تجربته القاسية ولا يمكنه إطلاقا عيش حياة طبيعية مجددا
    Ancak İtalya'ya sürülmüş ve bir daha Amerika'ya dönemeyeceği belirtilmişti. Open Subtitles لكن تم نفيه إلى إيطاليا ولا يمكنه العودة إلى أمريكا
    Ama zaman ve gerçek yaşam buna izin vermedi TED ولكن ظروف الوقت والحياة الواقعية الراهنة، ولا يمكنه إدارتها بفاعلية
    O zaman, ya bunamış, ve kendi müziğini hatırlamıyor, çünkü müziği o yazdı. TED إمّا انه شاخ ولا يمكنه تذكر موسيقاه، لانه من كتب الموسيقى
    Ne yazık ki, vefat etti ve bugün benim ve çocuklarımın gördüğü başarıyı göremiyor. TED ومن المؤسف أنه توفي ولا يمكنه رؤية النجاح مثلما نراه أنا وأولادي اليوم.
    Öte yandan, bir rahibin görevi, tanrının kurallarını uygulamak ve barış için... dualarıyla kralını desteklemektir. Open Subtitles ومن جهة أخرى، دور القسيس هو أن يساعد ملكه بصلواته لنيل التقوى والسلام، ولا يمكنه الإنفاق على الجند بعتادهم
    ve dans etmeyi bırak, şarkı bile söyleyemez. Open Subtitles ولا يمكنه أن يسير على اللحن، ناهيك عن الرقص
    Yo, sanırım hala orada bir yerde ve devam edemeyecek kadar yorgun. Open Subtitles كلا.. أعتقد أنه مازال في مكان ما.. متعب ولا يمكنه الاستمرار
    Yaşamın birinin ellerinde ve yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles وكأنك تمسك بحياة ذلك الرجل بين يديك، ولا يمكنه القيام بأي شئ حيال ذلك؟
    Ameliyattan korkuyor, ne olacağını bilmiyor ve bunu hayal etmesinin hiçbir yolu yok. Open Subtitles إنه خائف، ولا يعرف ما الذي سيحدث له ولا يمكنه تخيّل ذلك
    Kalbi sıkıştırılmış ve şu anda beynine kan gitmiyor. Open Subtitles قلبه متقلص ولا يمكنه ايصال الدم الى دماغه
    - Sabit maaş alıyor ve yemeğe çıkmak için parası olmuyor. Open Subtitles .. إنه يعيش على دخل ثابت ولا يمكنه تحمّل دفع ثمن عشاء باهظ
    Yani "postie". ve bana laf sokamayacak kadar küçüktürler. Open Subtitles او عصر البوستي , ولا يمكنه ان يخيفني ابدا
    Hareketli bir adam, dilini yakar... ..ve yiyeceğin de tadını çıkaramaz. Open Subtitles رجل لا يهدأ ينتهي بحرق لسانه.. ولا يمكنه تذوق طعامه.
    Bağlanma sorunu olmadığını kanıtlamış ve bekâr oluşunda kabahati bulunmayan bir erkek. Open Subtitles يمكن أن يكون ملتزم ولا يمكنه أن يكون هناك خطأ بمفرده
    Bir hikaye anlatıyor ve eskisi bitene kadar yenisine başlayamıyor. Open Subtitles إنه يحكي لنا قصة ولا يمكنه البدء في أخرى قبل الإنتهاء منها
    Ben ona ödemezsem üniversiteyi kaybedeceğim ve bunu tekrar yaşıyorum. Open Subtitles سأعود لأصبح الفاشل الذي خرج من الجامعة ولا يمكنه دفع فاتورة الحانة.
    Bu adamın barı var ve siparişleri hatırlayamıyor. Open Subtitles هذا الرجل يمتلك حانه ولا يمكنه ان يتذكر الطلبات
    ve sorun böyle devam edip onların kendi içlerine kapanmaları ve artık çevrelerindeki dünyaya bağlanıyor olamamalarıdır. Open Subtitles والمشكلة هي أنك تحول الشخص المتفاعل إلى شخص منطوي على نفسه ولا يمكنه التواصل مع العالم الذي حوله
    Senin tanrın yalan ve ona inananlara bir kurtuluş sunamaz. Open Subtitles آلهك مزيف ولا يمكنه توفير الخلاص لأتباعه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus