"ولا يُمكنني" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    ve insanlar gerçeği öğrenirse hayatının nasıl olacağını tahmin bile edemezsin. Open Subtitles ولا يُمكنني تصور ما قد يحدث لحياتك إذا اكتشف الناس الحقيقة
    Senin boklarınla uğraşmaktan bıktım usandım ve artık yapmak istemiyorum. Open Subtitles لقد سئِمتُ من التعامل مع كُل قذاراتك ولا يُمكنني التحمُل أكثر.
    Yapıların prangaya dönüşmesinden bahsetmiştin ya... Haklıydın ve ben adaletsizliği kaldıramam. Open Subtitles أتذكر ما قلته حول هياكل تُصبح أغلال لقد كنتَ محقاً، ولا يُمكنني التماشي معها، الظلم
    Bu neyse, büyük bir şey ve ben bunu durduramam. Open Subtitles أيًّا يكن ذلك الأمر، فإنّه كبير، ولا يُمكنني إيقافه.
    Çocuğa söz verdim ve artık sözümden geri dönemem. Open Subtitles لقد وعدتُ الفتى، ولا يُمكنني أن أخلف وعدي الآن.
    Merhaba. Sana ismimi söyleyemem ve yüzümü gösteremem çünkü çok utanıyorum. Open Subtitles أهلًا، لا يُمكنني أن أخبركم بإسمي، ولا يُمكنني أن أريكم وجهي؛ لأنّني مُنحرجة.
    ve tüm rezil hayatıma bir de biseksüelliği ekleyemem. Open Subtitles ولا يُمكنني تحمّل أن أكون مثارة جنسيًّا ولدي الكثير من الأشغال.
    Üzgünüm, biliyorum giymemem gerekir, ama çok üşüyorum ve bütün gün böyle dolaşamam. Open Subtitles لكنّني باردة حقًا، ولا يُمكنني المشيء هكذا طوال يوم.
    Benim için de öyle ve geç kalmamam lazım, tamam mı? Open Subtitles أجل، بالنسبة ليّ أيضاً ولا يُمكنني أن أسهر.
    Ama bütün bu konuşmalar yüzünden geç kalacağız ve ben bugün geç kalamam. Open Subtitles ولكن كل هذا الكلام يعني أنّنا سنتأخّر، ولا يُمكنني أنْ أتأخّر اليوم.
    Araştırmam sırasında bir şey buldum ve bunu yoksayamam. Open Subtitles أنا فقط وجدت شيئا ما بينما كنت اقوم ببحثي ولا يُمكنني تجاهُلها
    Anestezi ve gerekli malzemeler de yok. MR çekmeden hangi organın zarar gördüğünü bilemem. Open Subtitles ولا نملك مُخدّر أو مُعدّات، ولا يُمكنني حتى معرفة أيّ عضو أصيب بدون تصوير بالرنين المغناطيسي.
    ve denemen için de seni zorlayamam. Open Subtitles .ولا يُمكنني بأن أرغمك على المحاولةِ أيضًا
    Bu performanslarını etkileyebilir ve bugün bunu kaldıramam. Open Subtitles قد يُؤثر على أدائهم، ولا يُمكنني تحمّل ذلك اليوم.
    Bu bardakların altında böcek var ve onları öldüremiyorum. Open Subtitles ثمة حشرات تحت هذه الأكواب ولا يُمكنني قتلها.
    Soğutucuda ölü bir kız var, ve onun hakkında hiç birşey yapamam. Open Subtitles هٌناك جثة فتاة في الثلاجة ولا يُمكنني فعل شيٌ حياله
    ve bu fırsatı tehlikeye atacak bir harekette bulunamam. Open Subtitles ولا يُمكنني فعل أى شيء لتعريض تلك الفرصة للخطر
    Arabasının ve telefonun GPS'i kapalı konumda ve güvenlik ekibindeki hiçbir adama ulaşamadım. Open Subtitles نظام تحديد المواقع على هاتفه وسيارة مرت قد إنطفأ ولا يُمكنني التواصل مع أحد من فريقه الأمني
    Sadece bir tane ve bu konuda yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles مصير واحد ولا يُمكنني فعل شئ حياله.
    ve öylece oturup bunun olmasını izleyemem. Open Subtitles ولا يُمكنني أن أقف وأشاهد هذا يحدث.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus