| Aslında bu sevimsiz ve genellikle iyi haberler içermeyen başlığın, konferansın konusuna pek de uygun düşmeyen bir yanı var. | TED | صحيح ان هذه ليست بمواضيع مُفرحة ولا هي بمواضيع قد ينتج عنها اخباراً جيدة والتي عادة يفوح هذا المنتدى بها |
| 2018'de, büyüyen müzik şehirleri çok sık kazara olmuyor ve olması da gerekmez. | TED | في عام 2018، لا تتواجد مدن الموسيقى المزدهرة ولا يجب أن تتواجد بالصدفة. |
| Davranışa yön vermez, davranış değişikliğine de yol açmadığı gibi. | TED | لم يكن محرك رئيسي للسلوك، ولا محرك رئيسي لتغيير السلوك. |
| Başka seçeneği yoktu. Otomatik davranış. Bencillik de değil, özgecilik de değil. | TED | ليس لديه من خيار. إنه تصرف تلقائي. فهو ليس أنانياً ولا مؤثرًا. |
| Kütlenin Korunumu Yasası, kütlenin ne yaratılabileceğini, ne de yok edilebileceğini söyler, bunun anlamı kahramanımızın büyüklüğünün değişmesi illa ki kütlesini değiştirmeyecek. | TED | قانون مصونية الكتلة ينص على أن الكتلة لا تخلق ولا تفنى، هذا يعني أن كتلة بطلنا لن تتغير لمجرد أن حجمه تغير. |
| O, ne güçlü bir siyasetçi ne de bir lobici. | TED | وهي ليست أحد السياسيين البارزين. ولا عضوة في جماعات الضغط |
| İlk sürücüsüz araçlı şehirlerde, ne kırmızı ışıklar, ne de şeritler olurdu. | TED | في أولى المدن ذاتية القيادة، لن يكون هناك مسارب ولا إشارات حمراء. |
| Çocuk, ne başka çocuğun merakını anlar, ne de yetişkin birinin cahilliğini. | TED | وكوني طفلة، لم أستطع تفهم فضول الطفل الآخر. ولا تفهم تجاهل الكبار. |
| Makine traşı istemiyorum, ayrıca bana benzeyen biri de görmüyorum. | TED | لا أريد قصّة شعرٍ قصيرة، ولا أستطيع تخيّل شخصٍ يشبهني |
| Ne Ninth Ward ne de South Bronx yıkımı kaçınılmazdı. | TED | لم يكن تدمير الجناح التاسع ولا جنوب برونكس أمراً حتمياً |
| "...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." | Open Subtitles | لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك |
| "...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." | Open Subtitles | لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك |
| Ona evine gitmesini söyle, sen de sakın evden çıkma! | Open Subtitles | أخبريه بأن يعد إلى بيته ولا تغادري البيت أنتِ أيضاً |
| Tüm bunları gördükten sonra, benimkinin de, seninkinin de yok. | Open Subtitles | ولا حياتى أو حياتك أيضاً بالمقارنة بما وراء كل هذا |
| Ama ikiniz de bir şey ne gördünüz, ne duydunuz. | Open Subtitles | وأغلق ثانية، ولا أحد منكم رأى أو سمع أي شيء |
| Rüzgâr iyi, gemi batmıyor, denize düşen kimse de yok. | Open Subtitles | فهذه حمولة جيدة تغرق ولا يوجد رجل على ظهر المركب |
| Bu doğru, böyle bir niyetim yok talep etmem de. | Open Subtitles | هذا صحيح أنا لا أطلب ولا أنوي أن أطلب شيئاً |
| Ayrıca bu konuda sizinle ne şimdi ne de daha sonra konuşacağım. | Open Subtitles | ولا أريد أن أتحدث عن الأمر معكما الآن أو في أي وقت |
| Ne dünyevi ne de ruhani güçler bana bunu yaptıramaz. | Open Subtitles | ما من قوة سماوية ولا أرضية ستفرض علي القيام بذلك |
| İşime karışmayacağınız için de size kabalık etmem söz konusu olmaz. | Open Subtitles | ولا أرى كيف سأكون وقحة معك إن لم تكن موجوداً معنا |