| Eminim öyledir, ama ben daha çok pastırma, sığır eti adamıyım. | Open Subtitles | أنامتيقنمن ذلك, ولكن أنا أحب الباسترما ولحم البقر أكثر |
| Pastırma, sığır eti şeyini alabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع أن أحصل على ساندويتش الباسترما ولحم البقر ؟ |
| Kahvaltıda konserve sığır eti öğlen soğuk sığır eti akşam da sıcak sığır eti. | Open Subtitles | فتة لحم البقر للإفطار لحمة البقر الباردة للغداء ولحم البقر الساخن للعشاء |
| Bu iki dil, inek ve sığır eti gibi eşanlamlı çiftlerden kaynaklanan kral ve köylülerin arasındaki bölünmeye rağmen zamanla birleşerek günümüzdeki İngilizceyi bize verdi. | TED | وقد اندمجت اللغتان مع الوقت لتوجد اللغة الإنجليزية التي نعرفها اليوم، بالرغم من أن الفجوة بين اللوردات والفلاحين يمكن استشعارها من خلال ثنائية المترادفات مثل البقر ولحم البقر. |
| Gidip bana biraz makarna, domates ve sığır eti getirsene. | Open Subtitles | ...لمَ لا تذهبين وتحضري بعض الباستا، والطماطم، ولحم البقر |