Biliyorum, ama annem bugün gelip babam ve benden özür diledi, ve değişmiş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | اعلم , ولكن والدتي اتت الليلة تعتذر لي ولوالدي ويبدو وكانها قد تغيرت.. |
ama annem, ayakta yemek yemenin gaz yapacağını söylüyor. | Open Subtitles | ولكن والدتي تقول بأنه إن أكلتُ واقفاً فإن ذلك يمنحني الوقود |
ama annem biraz buz verdi kardeşim de nefes al dedi. | Open Subtitles | ولكن والدتي أعطتني بعض قطع الثلج الصغيرة، أخبرتني شقيقتي بأن أتنفس لأسترخي. |
Doğruyu söylemek istedim ama annem işi bırakana kadar evden çıkmama izin vermezdi. | Open Subtitles | أردتُ إخبارك الحقيقة ولكن والدتي ستعاقبني إلى الأبد |
ama annem seni buraya getirmek için hayatını tehlikeye attı. | Open Subtitles | ولكن والدتي قد خاطرت بحياتها لتأتي بكِ إلى هُنا. |
ama annem adamı onun kayıp düştüğüne ve kaza olduğuna ikna etti. | Open Subtitles | ولكن والدتي أقنعته أن يقول أنه انزلق ووقع وأن ما حصل كان حادثاً |
Her şeyi geride bırakmak istedim ama annem bu yaşanmışlıkları daima para kazandıracak bir yönteme dönüştürüyordu. | Open Subtitles | وأضع كل هذا خلفي ولكن والدتي كانت دائمًا تجد طرق جديدة لتستغل قصتي لأجل الشهرة |
Biz anlaşamıyorduk, ama annem iki yıl önce öldü. | Open Subtitles | جدال, ولكن والدتي ماتت منذ سنتين مضت |
Babamın beyaz biri olduğunu biliyorum ama annem ise siyahi birisiydi. | Open Subtitles | الآن، أنا أعرف بأن والدي رجل أبيض ... ولكن والدتي ... في الواقع كانت سوداء |
Yapardım ama, annem öğretmedi. | Open Subtitles | أود، ولكن والدتي أبدا علمني كيف. |
ama annem Paris'teki en iyi az etli domuz kaburgası! | Open Subtitles | ولكن والدتي تخدم أفضل الضلع الرئيسي في باريس! |
ama annem yok. | Open Subtitles | ولكن والدتي قد ماتت |
- ama annem istekliydi. | Open Subtitles | ولكن والدتي كانت متلهفة |
ama annem... -Evet? | Open Subtitles | ولكن والدتي... |