| Giriş sınıfındasın ve yoga merkezi bile değil. | Open Subtitles | أنتِ تذهبين إلى صف مبتدئين وليس حتى في صالة يوغا |
| Sadece tek bir adam bu sefer. Hapiste bile değil. | Open Subtitles | إذاً، رجل واحد هذه المرة وليس حتى في الحجز |
| Sana göre bile değil, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | وليس حتى من أجلك وأنت تعرف ذلك |
| Lezzetli yemek de değil. Kokmuş ton balığı gibisin. | Open Subtitles | وليس حتى طعام عالي الجودة، فرائحة سمك التونة تفوح منك! |
| ,bu-- bu Violet'in evi de değil. | Open Subtitles | وليس حتى منزل فايلوت |
| Tatillerde falan bile mi? | Open Subtitles | وليس حتى في العُطل؟ |
| Bakıcı olmak için bile. - Üzgünüm. | Open Subtitles | {\pos(192,215)} وليس حتى لكي أكون وصية، أنا آسفة. |
| Kucağım çiş doldu ve üstelik benim çişim bile değil. | Open Subtitles | ,لدى حجر ملئ بالبول وليس حتى لى |
| David Kahane'in asla göremediği milyon dolarlık anlaşma bile değil. | Open Subtitles | وليس حتى صفقة المليون دولار التي لم يبرمها (كاهين) |
| Hadi, Ari. Adamlarından biri bile değil. | Open Subtitles | مدهش، وليس حتى من عملائك |
| Biraz bile değil. | Open Subtitles | وليس حتى قليلاً |
| Buralardan bile değil. | Open Subtitles | وليس حتى من هذه الأجزاء. |
| Ringling Brothers'da bile değil. Rodeoda. Bir de Avrupa'da okula gitti! | Open Subtitles | وليس حتى مع (ريلينغ بروزر) في مسابقات رعاة البقر، ذهب لأوروبا للدراسة |
| Spitfire'li bir mondo tahtası için bile değil. | Open Subtitles | Not even for a Mondo board with spitfires. وليس حتى من اجل لعبة (موندو بورد) مع الطائرات |
| -Duvarın dışında bile değil. | Open Subtitles | - وليس حتى الجدار الخارجي. |
| Hatta para için de değil. | Open Subtitles | وليس حتى بشأن المال. |
| Adderall de değil. | Open Subtitles | وليس حتى المنشطات |
| Olimpiyatlardan sonra falan bile mi? | Open Subtitles | وليس حتى بعد الأولومبياد؟ |
| Senin onayın için bile. | Open Subtitles | وليس حتى من اجل موافقتك |