Bu sabah beni bir projeden çıkarıp başka bir tanesine koydu. | Open Subtitles | هذا الصباح أخرجني من مشروع ووضعني على آخر |
Bucks beni yakaladı, silahımı aldı ve başka adamlarla beraber bir arabaya koydu. | Open Subtitles | باكس) تمكن مني ، أخذ مني سلاحي ووضعني في سيارة مع رجال اخرين |
İdare amiri beni sıkıca tutup masanın üstüne koydu. | Open Subtitles | أمسك بي بقسوة ووضعني على الطاولة |
dolunayın olduğu bir gece beni vahaya götürmüş ve beni göle daldırmış. | Open Subtitles | وفي ليلة تحت ضوء القمر الكامل جلبني الى البحيرة ووضعني في الماء |
dolunayın olduğu bir gece beni vahaya götürmüş ve beni göle daldırmış. | Open Subtitles | في تلك اللية تحت البدر أخضرني إلى الواحة ووضعني في البركة |
Dr. White tehşisi koydu UOS listesine ekledi. | Open Subtitles | الطبيب (وايت)، فحصني ووضعني على قائمة الإنتظار. |
Tıpkı annemin, onun kız kardeşlerimi ve beni görmesini engellemeden önceki günlerdeki gibi olacağını söyledi. | Open Subtitles | ووضعني في الفراش وقال أن الأمر سيكون تماماً كالأوقات القديمة قبل أن تمنعه أمي وأخواتي من رؤيتي |