| Whitaker'da biraz yüksek teknoloji örneği var, ama büyük siparişler henüz gelmedi. | Open Subtitles | ويتيكير عِنْدَهُ بضعة عينات عالية التقنيّةِ لَكنَّه لم يعقد طلباتَ كبيرةَ لحد الآن. |
| Dinle, Whitaker, ben senin kız kardeşin değilim, kız arkadaşın değilim, ve rahibin de değilim. | Open Subtitles | إستمع، ويتيكير , لست أختنا، لست صديقتك، ولست كاهنك |
| İşte yeniden beraberiz, bu sefer yapımcılığını Marty Wolf'ün üstlendiği... aksiyon komedi filmi Whitaker ve Fowl'için buradayız. | Open Subtitles | حسنا، نحن هنا ثانية هذا الوقت في ليلة الإفتتاح العالمي للمنتج مارتي ولف اكشن كوميديا ويتيكير والطير |
| Dr. Reid, Whitaker Chambers'a merhaba deyin. | Open Subtitles | الدّكتور رَيد، رأي مرحباً إلى غُرَفِ ويتيكير. |
| Şerif Yardımcısı Whittaker, ana kuzusu olmaktan sıkılıp seksi kız arkadaşını geri kazanmak istemiş. | Open Subtitles | النائب ويتيكير تعب من وجود أمه المسيطرة انه يريد صديقته المثيرة مرة أخرى |
| Whitaker Chambers, bu hastanenin sahibi olan kurumun genel müdürüdür. | Open Subtitles | غُرَف ويتيكير المدير التنفيذي الشركةِ الذي يَمتلكُ هذه المستشفى، |
| Eğer Whitaker Pentagon'la alakalı hassas askeri konularla alakalı olarak öldürüldüyse ben bunun hakkında hiçbir şey bilmemeliyim. | Open Subtitles | وإذا ويتيكير قتل بسبب حسّاسه جدا العمل العسكري بوزارة الدفاع الأمريكية، |
| Whitaker son dönemlerde hassas bir proje üzerinde çalışıyor muydu? | Open Subtitles | كان عنده ويتيكير شغّل على أيّ شئ حسّاس مؤخرا؟ |
| Pazar günü Whitaker'ı başka kimseyle konuşurken gördün mü? | Open Subtitles | ورأيت ويتيكير تكلّم مع أي شخص آخر يوم الأحد؟ |
| Whitaker'ın çalıştığı şirket çok gizli işler için çalışıyordu. | Open Subtitles | الشركة التي ويتيكير عمل ل عمل بعض المادة السريّة للغاية. |
| Görünüşe göre ölmeden önceki gün Whitaker casusluk hakkında bilgiler soruyormuş. | Open Subtitles | على ما يبدو، اليوم سابق مات، ويتيكير كان يسأل الناس حول التجسس الصناعي. |
| Başka birini tutuklayacağız ve Whitaker'ı öldürmekle suçlayacağız. | Open Subtitles | نحتاج للإعتقال شخص آخر ويكلّفهم بقتل ويتيكير. |
| - Puşkin'i izliyoruz iki gün önce Whitaker'laydı. | Open Subtitles | -نحن كنا نُراقبُ بوشكين منذ أن إجتمعَ قبل يومين مَع ويتيكير. |
| Whitaker'e telefon ettim. | Open Subtitles | انا كلمت ويتيكير. جورجي كَانَ هناك. |
| Whitaker beni birkaç haftadır tutuyordu burada. Teşekkür ederim beni kurtardığınız için! | Open Subtitles | ويتيكير إحتجزَني هنا لأسابيعِ. |
| Yeni ortağın cinayet davalarını ustaca çözen tavuk Whitaker. | Open Subtitles | شريككَ الجديد قاتل الجريمة اسمه ويتيكير |
| Whitaker'ın casus olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | وأنت تتركه في a مكان عامّ. تفكّر ويتيكير كان a جاسوس. |
| Unutma hala Whitaker'ın intihar etmiş olma ihtimali var. | Open Subtitles | تذكّر -- هو ما زال محتمل جدا الذي ويتيكير قتل نفسه. |
| Whitaker sabah 8:45'te geliyor. | Open Subtitles | يصل ويتيكير إلى العمل في 8: 45. |
| Margaret Whittaker boğularak öldürülmüş. | Open Subtitles | مارجريت ويتيكير خُنِقَت حتى الموتِ |
| Anladığım kadarıyla Eugene Whittaker sizin eski erkek arkadaşınız. | Open Subtitles | "أَفْهمُ بأن "يوجين ويتيكير خليلُكَ السابقُ؟ |