Her sıradan bir kişi gelip içerisine koyacağımız malzemelerin olduğu kutulardan alsın. | Open Subtitles | لذا شخصا من كل صف سيخرج ويحضر صندق من المكونات |
- ona söyle, gidip adamımızı alsın. - adamı ayaklarından sürümek için. hala yapacaklarımız var. | Open Subtitles | أخبره أن يذهب ويحضر الفتى - وأن يجره، مازال لديك عمل لتقوم به - |
Biri yemeği alsın. | Open Subtitles | ليذهب أحد ويحضر الطعام |
Belki hergün dua edersen, Yüce İsa cennetten gelip... 90 kiloyu alır ve sana hoş bir bayanla, yeni bir araba getirir. | Open Subtitles | ربما إن دعوت يومياً، فسينزل المسيح من الجنة و يسحب من وزن 200 رطل ويحضر إليك امرأة محترمة و سيارة جديدة |
Belki hergün dua edersen, Yüce İsa cennetten gelip... 90 kiloyu alır ve sana hoş bir bayanla, yeni bir araba getirir. | Open Subtitles | ربما إن دعوت يومياً، فسينزل المسيح من الجنة و يسحب من وزن 200 رطل ويحضر إليك امرأة محترمة و سيارة جديدة |
- ...sana da Büro'dan malzeme getirmesini söyleyeceğim. - Tamam. | Open Subtitles | ويحضر لك بعض أخصائيي المختبر من المكتب - حسناً - |
Size Yarbay Owens'ı hemen buraya çağırmanızı öneririm ve kitabındaki resimlerden örnekler getirmesini istemelisiniz. | Open Subtitles | أقترح أن تستدعى القائد " أوينز " حالاً ويحضر معه الصور التى يستخدمها فى كتابه |
Ama şu an seni ayakta tutan erkek bir hemşire olduğuna göre artık bırakayım da Pierre kendi lattesini kendisi alsın. | Open Subtitles | والآن حيث أنكِ متماسكة بممرض ذكر، سوف أدع (بيير) يذهب ويحضر قهوته بنفسه. |
Belki hergün dua edersen, Yüce İsa cennetten gelip... 90 kiloyu alır ve sana hoş bir bayanla, yeni bir araba getirir. | Open Subtitles | ربما إن دعوت يومياً، فسينزل المسيح من الجنة و يسحب من وزن 200 رطل ويحضر إليك امرأة محترمة و سيارة جديدة |
Biliyor musun, normal bir baba yurtdışında gizli göreve gidince kızına bir tişört getirir, bir insan değil. | Open Subtitles | حسنا.لكن تعلم الاب الطبيعي يذهب الى البلاد الاجنبية في مهمة سرية ويحضر لابنته تي شيرت وليس سجنا |
Ve bana cicekler getirir, yuruyuse cikarken yardim eder. | Open Subtitles | ويحضر لي أزهار ، ويساعدني ، وحين نذهب للتمشية |
Her sabah saat 11'de kurtuluşu getirir. | Open Subtitles | بكل صباح يصل عند الساعة11 ويحضر معه الخلاص |
Melvin'in oğlu da bançosunu getirir ve şarkılarında bizim isimlerimize yer verir. | Open Subtitles | ..ويحضر ابن "ميلفن" آلة بانجو ويضع أسمائنا في أغنياته |
Dostuma, televizyonu kapatmasını ve bana gazoz getirmesini söyle. | Open Subtitles | أخبرْ رجلك أن يغلق التلفزيونِ ويحضر لي بيرة ( كوكاكولا )؟ |
Öyle olmamız için de Kaptan Bryson'ın Andromache'i bize bitişik duruma getirmesini bekliyor olacağız. | Open Subtitles | نحتاج فحسب أن يتعاون القبطان (برايسون) ويحضر الـ(أندروماكا) بالمقربة منّا لنفعل ذلك. |
Olmec'dan seni halkının önünde parçalamasını ve kafanı bana getirmesini istedim ki böylece gerçek kraliçe nasıl olurmuş halkın görsün. | Open Subtitles | أريد (اولميكا) ان يمزقك ويحضر لي راسك أمام قومك، ليشاهدوا كيف تبدو الملكة الحقيقية |