| Ben ona balayında olduğumuzu söylüyorum, sen ise Winston Churchill kitabını gösteriyorsun. | Open Subtitles | أخبرته أننا في شهر العسل وتقوم أنت بسحب كتاب وينستن تشرشل |
| Hayır. Linda ile konuştum, Winston Burr hakkındaki her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لا، انا تحدثت الى ليندا وهي اخبرتني بكل شيء عن وينستن بر |
| Peki bu Winston tam olarak ne yapıyordu? | Open Subtitles | لذا، ماذا بالضبط عَمِلَ هذا رجلِ وينستن يَعمَلُ؟ |
| Sen dönüp baktığında, Bay Winston onu kaldırmış. | Open Subtitles | عندما أنت أدرتَ ظهركَ، السّيد وينستن إلتقطَها. |
| Tanrım, Jim Winston senin gerçek adın değil mi? | Open Subtitles | أوه، اللهي. جيِم وينستن لَيسَ حتى إسمكَ الحقيقي. |
| Sadece Winston ve Amandayı alın ve onları dışarı çıkartın. | Open Subtitles | فقط يَحْصلُ على وينستن وبنت أماندا ويُبعدُهم عن هنا. |
| Sör Winston'ın kuyruğundan alınacak tüylerin, kafasına nakledilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ بَعْض الشَعرِ مِنْ ذيلِ السّيرِ وينستن زَرعتْ إلى الجبهةِ. |
| Biliyorsun Winston Churchill 60 yaşına kadar başbakan olamadı. | Open Subtitles | تَعْرفُ، وينستن تَشِرشِل لَمْ أصبحْ رئيسَ وزراء حتى هو كَانَ 60. |
| 1940'ta, Winston Churchill yeni bir gizli servis oluşturdu. | Open Subtitles | في 1940، وينستن تَشِرشِل أسس جهازِ أمن جديد، |
| Winston Churchill, Vikont Montgomery gibi. | Open Subtitles | ليعمل مع أبّيه، وينستن تشرشل، فيكونت مونتغومري. |
| Bu salondan, Elvis, Winston Churchill Beatles geldi geçti. 70 yıl boyunca hokey sporuna ev sahipliği yapmış. | Open Subtitles | إضافةً إلى ألفيس ' 57، أنت حَصلَ على وينستن تَشِرشِل، البيتلز ثلاث مراتَ، 70 سنة موالية لِالهوكي، |
| Bir dakika Winston. Önce Elizabes'le birlikteydim. | Open Subtitles | انتظر لحظة وينستن كنت أواعد إليزابيث أولا |
| Sen gidersen Winston'la kalacagim ve bunu kaldiramam. | Open Subtitles | إن رحلت سأبقى مع وينستن ولا يمكنني التعامل مع ذلك |
| Ne olursun git de kapiyi aç Winston. | Open Subtitles | بالله عليك وينستن ، من فضلك إذهب وافتح الباب |
| Daha altı saat önce Winston'ın avucundan konyak içiyordum. | Open Subtitles | منذ ست ساعات مضت كنت ألعق النبيذ من بين يدي وينستن |
| - Halledebilecek misin onu Winston? | Open Subtitles | هل أنت متأكد يا وينستن بإستطاعتك حمل هذا ؟ |
| Winston binada yangın olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | وينستن ، أنت تعلم بأن المنبى محترق ، صحيح ؟ |
| Bayan Winston 8. sınıf oyunu seçmelerini yapıyordu. | Open Subtitles | السّيدة وينستن كَانتْ تَختارُ مسرحيّةَ الدرجةِ الثامنةِ، |
| Winston Churchill'in bir sözü vardır, gerçi gerçekten söyledi mi bilmiyorum ama söylediği iddia ediliyor. "Amerikalılar bütün olasılıklar tükendikten sonra doğru olan şeyi yapmaya geçer." | TED | يزعم أن وينستن تشيرشل قال، لا أدري إن قال أي شيء لكن يزعم أنه قال أن يمكن التعويل دائما على الأمريكيين في فعل الشيء الصحيح بعد استنفاد كل الطرق الأخرى. |
| İşte. Yaşlı Winston bir şeylerin kokusunu aldı. | Open Subtitles | هذا وينستن العجوز، أنه يَشُّم شيئاً |
| Winston-Salem'e bir dahaki uçağa kıçını koy. | Open Subtitles | إذهب الى الرحلة التالية إلى وينستن سالم. |