| - Beni iyileştireceğiniz vaat edildi. | Open Subtitles | لقد وُعدت أنه يمكنكِ علاجي |
| Bu topraklar (Hz.)İbrahim'e vaat edildi. | Open Subtitles | هذه الأرض وُعدت لـ(إبراهيم) |
| Zam sözü vermişti, almadım. | Open Subtitles | لقد وُعدت بعلاوه لكني لم أحصل عليها لذلك |
| Melezlerimin bir tanesinin karşılığında bir randevu sözü vermiştin. | Open Subtitles | وُعدت بمواعدة لقاء التخلّي عن أحد هجائني |
| Kendi adamlarım, kendi işimle. Bana söz verilmişti. | Open Subtitles | عُمالي و عَملي لقد وُعدت بذلك الرماد |
| Agnes'ten bir hatıra alabileceğine dair sana söz verilmişti. | Open Subtitles | لقد وُعدت بأخذ تذكارا من أجنس |
| Yakında her şey bitecek. Sana vaat edilen her şeyi alacaksın. | Open Subtitles | سينتهي ذلك قريباً، وستحصل على كل ما وُعدت به |
| Ben yalnızca bana sözü verilen ufaklığı görmeye geldim. | Open Subtitles | ما وددت إلّا رؤية الصغيرة التي وُعدت لي. |
| Bana burada 4 yıl kalma sözü verildi. Konumum için küçük bir servet harcadım ben. | Open Subtitles | وُعدت أن أبقى هنا لأربع سنوات لقد أنفقت أموالا في تسوية شؤوني المنزلية |
| - Baylar buraya geldiğimde toplarla karşılanma sözü almıştım ama ben etrafta silah bile görmüyorum. | Open Subtitles | -سيدي وُعدت أنه سيوجد مدفعيه عندما اصل هنا |
| Yalnızca bana vaat edilen şeyi alıyorum, hak ettiğim şeyi. | Open Subtitles | أنا اخذ فقط الذي استحقه والذي وُعدت به |
| Veya bana vaat edilen malı. | Open Subtitles | أو أخذ البضاعة التي وُعدت بها. |