| Tek ihtiyacı olan şey güç ve sonsuza dek yaşamak! | Open Subtitles | فقط قوة الحياة للأبد و القوة الهائلة كافية لتكون ملكاً. | 
| Krallığın için, güç ve görkem. Sonsuza kadar. Amin. | Open Subtitles | الملك لك، و القوة و المجد دائماً و أبداً، آمين | 
| Hekim Başı hakkında söylenenler doğruysa bu bilgi ve güç elbette ki ülke için kullanılabilir. | Open Subtitles | , الأشاعات حول الطبيبة السماوية صحيحة . هذه المعرفة و القوة يجب أن تستخدم من أجل مصلحة الامة بالطبع | 
| Bilirsiniz ki, psikolojik bozukluklar genellikle hastalar onları gördüğünde kontrol ve güç kullanarak genellikle şiddetin tipleri şeklinde yansıtırlar. | Open Subtitles | كما تعرفين، الإضطرابات النفسية دائماً ما تعبر عن نفسها في المريض عندما يرون أنفسهم ،يمارسون السيطرة و القوة | 
| Öz kızımı bile koruyamadıktan sonra sahip olduğum onca büyü ve gücü nereye harcadım ki? | Open Subtitles | كيف أستطعت، أن أكون مستحوذ على كل هذا السحر و القوة وأصبحت مهملاً في حماية إبنتي الوحيدة | 
| güçlü ve görkemli olarak, her daim egemenliğinde kalalım. | Open Subtitles | لأن لك الملك و القوة و المجد الي الأبد امين | 
| İkinci grafiğe baktığınızda ise, Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde geri döndüğünü görebilirsiniz. | TED | و إذا نظرتم إلى الرسم البياني الثاني سترون مدى السرعة و القوة التي تعود بها الصين و الهند | 
| Açıklamaların dışlama ve iktidar kültürünün doğal bir sonucu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنظرّ لهذه التصريحات و أراها كنتائج طبيعية لثقافة الإستّثناء و القوة | 
| İş anlaşmalarına saygınlık ve kuvvet getireceksin. | Open Subtitles | ستضفي الكرامة و القوة على جلسات العمل | 
| Egemenlik, güç ve yücelik sonsuzlara dek senindir. Amin! | Open Subtitles | لك الملك و القوة و المجد للأبد خالدا، آمين | 
| HXP, kullanan insana hız, güç ve agresiflik veriyor. | Open Subtitles | إتش إكس بى يعزز السرعة و القوة و العدائية لدى كل من يأخذه | 
| Krallık, güç ve şeref senindir, sonsuza kadar. | Open Subtitles | لَك المُلك و القوة و المجد إلى الآبد, آمين | 
| Bazı erotik boğma şekilleri bir psikopatın güç ve kontrol ihtiyacıyla süzülmüştür. | Open Subtitles | نوع من الخنق الشهوانى يشبع حاجة المختل نفسيا للسيطرة و القوة | 
| Tecrübe, çok yönlülük, strateji ve güç... | Open Subtitles | الخبرة و التطور و الستراتيجية و القوة | 
| Serizawa sayıca... ve güç olarak üstün. | Open Subtitles | لدى سيريزاوا الكثرة العددية و القوة | 
| Captain Speedy hızın bize vektör ve güç vereceğini söylerdi. | Open Subtitles | القائد (سبيدي) كان ليقول "السرعة تولد سرعة الحركة و القوة" | 
| Oğlumu aradım. Benim oğlum azim ve gücü hakediyor. | Open Subtitles | لأن ولدي كان يمكن أن يتحلى بإرادة النصر و الرغبة و القوة | 
| Bu şehirden, tepetaklak olmuş Roma'ya dek uzanan ve bütün dünyayı kuşatan başarılı, güçlü ve ölümsüz bir Pompei İmparatorluğu'nun geleceğine dair öngörülerim var. | Open Subtitles | أتنبأ بمستقبل مليئ بالازدهار و القوة امبراطورية بومباية أبدية تطيح بروما نفسها | 
| Bizimki gibi zengin ve güçlü bir ülkenin atları besleyecek yulaf alamıyor olması çok yazık. | Open Subtitles | هذا صحيح ، من العار أن بلد بهذا الثراء و القوة مثل بلدنا لا يمكنه إنفاق بضعة دولارات لشراء الشوفان لبعض الجياد | 
| Bilakis para ve iktidar konuşuyor. | Open Subtitles | عدا التي تأتي مع المال و القوة |