Amy Kleinpass, 9 yaşında... ve Chris Sepka, 13 yaşında. | Open Subtitles | ايمي كلاينباس في التاسعة و كريس سيبكا في الثالثة عشرة |
Britt'in ve Chris'in bakışlarını görmeniz gerekirdi. | Open Subtitles | ليتك رأيت النظرة التى رأيتها فى أعين بريت و كريس |
Yüce iyiliği kurtarmanın tek yolu bu ve bu Wyatt ve Chris'in onların adımlarını takip etmelerinden kurtaracak tek yol da bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لحماية الخير الأعظم وإنها السبيل الوحيد لحماية وايت و كريس من السير في طريق الشر |
Okul çevresinde dönen laflara göre Chris Valley ile Chris Hoffman, birbirine yapışıklarmış. | Open Subtitles | ما يشاع فى المدرسه هو أن كريس فالى و كريس هوفمان ملتصقان ببعضهما |
Meg'le Chris bir yaşına bastığında, yapacak o kadar çok şeyim vardı ki her şeyi kaçırmıştım. | Open Subtitles | عندما اصبح عمر ميغ و كريس سنة كان علي عمل الكثير و فاتني الكثير |
- Wyatt ve Chris nerede? | Open Subtitles | -أين وايت و كريس ؟ |
Chris ile birlikte koridorda sessizce oturduk. Kariyerinin en önemli davasını savunmasına çok az kalmıştı. | TED | بينما جلست أنا و كريس صامتين في المدخل قبل لحظات من دخوله لمناقشة أهم قضية في حياته المهنية |
Peter, sen ve Chris'in beraber en son yaptığınız şey neydi? | Open Subtitles | بيتر .. متى كانت آخر مرة أنت و كريس فعلتم شيء معاً؟ |
Mikroskobik pazarlamadan Natalie Jacobs ve Chris Deseter organ konseptlerinden Zack, ve yeni medyadan Jamie de burada. | Open Subtitles | ناتالي جايكوب و كريس ديستر من قسم التسويق المجهري و زاك المسؤول عن مفاهيم الأعضاء وأيضا جيمي من الإعلام الجديد |
Biz hala Amy Kleinpass ve Chris Sepka'yı arıyoruz, kaçırıldıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | ما زلنا نبحث عن ايمي كلاينباس و كريس سيبكا نعتقد أنهم مخطوفين |
ve Chris, sana hip-hop şarkıcısı görünümlü Kurbağa Kermit tişörtü aldım. | Open Subtitles | و كريس ابتعت لك تيشرت مطبوع عليه كيرمت الضفدع يمثل ك شاب يغني هيب هوب |
ve Chris, Taylor Swift ile senin aranızdakinin yürümemesine üzüldüm. | Open Subtitles | و كريس انا آسفة ان الامر لم يفلح بينك وبين تايلور سويفت |
Bizden Eric Raymond ve Chris cidden yukarı çıkmayı denediler. | Open Subtitles | كان لدينا-ايرك ريموند و كريس - والذين صعدوا اخيرا الى الاعلى |
Measly, grup projesi önerisi için başımızın etini yiyor ve Chris gelip bize yardım edecek. | Open Subtitles | لكن مس "ميزلي" تريدنا أن ننهي المشروع و "كريس" سوف يساعدنا |
Öyleyse Marisa ve Chris bu pisliğin içinde birlikte yer alıyor. | Open Subtitles | بوم " أعتقد أنه ربما " موريسا و " كريس " في نفس الخدعة معاً |
Stewie öylece oturur ve Chris devamlı Rus farelerine ortalarda bırakır. | Open Subtitles | و " ستوي " يجلس فقط على كرسيه و " كريس " دائما يترك الفئران الروسية ورائه |
- Tabi. - Reagan ve Chris... - Brinkley. | Open Subtitles | حسناً "ريغان" و "كريس" الاثنان "برينكلي" |
Rihanna ve Chris Brown? Seni anlıyorum Riri. | Open Subtitles | " ريحانا و كريس براون " لقد فهمتُ ذلك يا ريري |
Bryant ve Greg arasında ,tam da ileride ben ile Chris'in aramızda olmasını istediğimiz türden bir baba-oğul ilişkisi mevcut | Open Subtitles | برايانت و جريج لديهم هذه النوعية من علاقة الاب بابنه... ...اريد أنا و كريس للاجتماع يوم ما. |
Chris ile. Chris ve benim öğleden sonra yapacaklarımız var. | Open Subtitles | مع كريس أنا و كريس لدينا موعد هذا الظهر |
Ben'le Chris bizi bekliyor. | Open Subtitles | بين و كريس سوف يقابلوننا هناك |
Chris ile birlikte davayı açmaya karar verdiğimizde ilk ziyaret ettiğimiz kişilerden biri olan Duke Universitesi'nden Bob Cook Deegan'dan gelmişti. | TED | من بوب كوك ديجان أستاذ في جامعة دوك و واحد من أوائل من زرتهم أنا و كريس عندما بدأنا مناقشة هذه القضية |