| Ha siktir, Acıyor! | Open Subtitles | التغوّط، الذي يآذي! |
| Kes şunu, Acıyor. | Open Subtitles | توقّفه، يآذي. |
| Işık gözlerimi Acıtıyor. | Open Subtitles | يآذي الضوء عيوني. |
| Acıtıyor olmalı. | Open Subtitles | الذي يجب أن يآذي. |
| Eski bir deyim vardır. "Uçurumdan atlamak, uçmayı unutursan canını yakar. " 269 00:18:03, 115 --gt; 00:18:05, 106 Affedersiniz efendim ama o lafın aslı... | Open Subtitles | هناك قول قديم. "قفز من منحدر يآذي فقط إذا تنسي كيف تطير." |
| Ölü olmak canını yakıyor mu? | Open Subtitles | هل يآذي أن يكون ميت؟ |
| Ve elbette, benim zarar vermek istemediğim kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | وبالطبع، هو لا يآذي أي واحد أنا لا أريد أذيته |
| Dokunmayın ona. Bir kuşu bile incitmez o. | Open Subtitles | لا تعتدي عليه انه لا يآذي ذبابة |
| Acıyor. | Open Subtitles | انه يآذي |
| Acıyor. | Open Subtitles | يآذي. |
| Acıyor! | Open Subtitles | يآذي! |
| Biraz Acıtıyor, değil mi? | Open Subtitles | يآذي قليلا, صحيح؟ |
| Bu içimi Acıtıyor. | Open Subtitles | الذي يآذي قلبي. |
| - Acıtıyor. - Yok canım. | Open Subtitles | إنه يآذي - ليس في الواقع - |
| Birisinin canını yakmadan, şu çılgınlığına bir son ver. | Open Subtitles | ضعه جانبا قبل أن يآذي شخص ما |
| Endilenmeye başlasan iyi olur! Endişelenmek canını acıtmaz. | Open Subtitles | بداية قلق, إنه لا يآذي للقلق |
| kobranın canını hiç bir şey acıtamaz. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن يآذي كوبرا |
| Çok tatlı ve yumuşaktır. Bir sineğe bile zarar vermez. | Open Subtitles | إنه طيب ولطيف هو لا يآذي ذبابة |
| Ama kimseye zarar vermez. | Open Subtitles | لكنّه لا يآذي روح. |
| Komiserim Mario aptaldır ama bir karıncayı bile incitmez. | Open Subtitles | أيها المفوّض ، (ماريو) أحمق لكنّه لا ستطيع أن يآذي ذبابة |