| Ya gelirler ya da kelleri uçar. | Open Subtitles | إما يأتين فوراً أو سأقطع رؤوسهن |
| Karılar, gelirler, geldikleri gibi giderler. | Open Subtitles | , العاهرت، يأتين ويذهبن |
| Sally Ann Rasmussen'in torunları var ve iki haftada bir haftasonları buraya gelirler. | Open Subtitles | لدى (سالي آن راسمونسون) ثلاثُ حفيدات و يأتين مرّةً كلّ اسبوعين |
| Double D'de, kızlar direkten kayarken hep bellerini incitirler ve bana gelirlerdi. | Open Subtitles | ماذا تفعلين؟ في "دوبل دي"، كان الفتيات يؤذين .. ظهورهنّ بإستمرار من تسلّق العمود كنّ جميعاً يأتين لرؤيتي |
| Double D'de, kızlar direkten kayarken hep bellerini incitirler ve bana gelirlerdi. | Open Subtitles | في "دوبل دي" ، كان الفتيات يؤذين ظهورهنّبإستمرار.. من تسلّق العمود كنّ جميعاً يأتين لرؤيتي والآن، استرخي.. |
| Seks yapmak için mi gelirler? | Open Subtitles | يأتين هنا لممارسة الجنس؟ |
| Peri anneler hakkında okumuştum genelde yalnız gelirler. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}قرأت عن الحوريّات العرّابات وهنّ دائماً يأتين فرادى |
| Polisin "sevgili kavgası" diye adlandırdığı bir olay sonucu acil servise gelirler ve dövülmüş bir kadın görürüm, benim gördüğüm kırılmış bir burun, kırılmış bilek ve şişmiş gözler. | TED | حيث كن يأتين الى غرفة الطوارئ وبهم اثار ما تسميه الشرطة " شجار العاشق " حينها كنت ارى امرأة قد تعرضت للضرب و كنت ارى انف مكسور و رسغ محطم و عينان متورمتان . |
| Buraya hamile kalmak için gelirlerdi. | Open Subtitles | حسنا، يأتين هنا من أجل أن يصبحن حوامل |