| bize zarar vermek istediğini sanmıyorum. İsteseydi daha önce verirdi. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يريد ان يؤذينا كانت أمامه الفرصة لذلك |
| Anne, gece lambalar söndükten sonra bir şey bize zarar verebilir mi? | Open Subtitles | أمي؟ هلّيمكن لأيّ شئ ان يؤذينا بعد انارة الاضاءة الليلية ؟ |
| Dinle, dedektif, o robot bize zarar vermez. | Open Subtitles | شكراً لك ذلك الروبوت لن يؤذينا ايها المحقق |
| Korkacak bir şey yok! Bizi kimse incitemez. | Open Subtitles | لآ يوجد سبب لتخافى لن يؤذينا أحد بعد ألآن |
| Efendi bizi incitmezdi. | Open Subtitles | السيد لن يؤذينا |
| Kumandayı alırsak bize zarar veremez. | Open Subtitles | إذا كان لدينا وحدة التحكم، انه لن يستطيع أن يؤذينا. |
| Birilerinin bize zarar vermeye çalıştığını bilmeli. | Open Subtitles | يجب أن يعرف أن أحداً يحاول أن يؤذينا |
| Eğer gerçekten bize zarar vermek isteseydi bunu arabanın içindeyken yapardı. | Open Subtitles | لو كان حقا يريد ان يؤذينا لكان فعلها عندما كان في السيارة |
| Bakın,bir şey yok.Burada birkaç kişiye rastladık ve bize zarar vereceklerini düşünüyoruz sadece. | Open Subtitles | انظري لا أحد لقد شاهدت أشخاص هنا. ونعتقد بأنه يحاول أن يؤذينا. |
| Ve sürücünün de, bize zarar verebileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | و أعتقد أن السائق الآخر يحاول أن يؤذينا. |
| Eğer bize zarar vermek isteseydi bunu dün gece yapardı. | Open Subtitles | ،لو أراد إيذائنا كان يمكن أن يؤذينا ليلة الأمس |
| Sözünü dinlersek, bize zarar vermeyeğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه لن يؤذينا اذا فعلنا ما يقوله. |
| Bu gezegende bize zarar verebilen tek şey kendi parçamız. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنه أن يؤذينا على كوكبهم، هو قطعة من كوكبنا نحن. |
| Böylelerine iyi davranmalıyız ki bize zarar vermesin. | Open Subtitles | يجب أن نكون طيبين مع شخصاً مثله بهذهِ الطريقه لن يؤذينا |
| Gece ışıkları yandıktan sonra bize bir şey zarar verebilir mi? | Open Subtitles | هلّيمكن لأيّ شئ ان يؤذينا بعد انارة الاضاءة الليلية ؟ |
| Hep söylediğin gibi, eğer birlikte durursak hiçbir şey bizi incitemez. | Open Subtitles | كم تقولين دومًا، ما أن نؤازر بعضنا، فلن يؤذينا شيء. |
| Efendi bizi incitmezdi. | Open Subtitles | السيد لن يؤذينا |
| Abimiz bize zarar veremez. | Open Subtitles | أخونا لن يستطيع أن يؤذينا بعد الآن |
| Birilerinin bize zarar vermeye çalıştığını bilmeli. | Open Subtitles | يجب أن يعرف أن أحداً يحاول أن يؤذينا |
| İlk hisseden biz olsak da, korkunun zehirli havası hepimize zarar veriyor. | TED | ربما نكون نحن أول من نشعر به، ولكن هواء الخوف المسموم يؤذينا جميعا. |