| Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول يا سيّدي.. بأنّي مثلك, لا أجد الأمر مضحكاً أن تنام في القبر.. |
| Ben de o zaman önünüzde şapkamı çıkarıyorum bayım. | Open Subtitles | إذن، أرفع القبّعة إحتراماً لكَ يا سيّدي. |
| bayım lütfen, bilet almadan giremezsiniz. Çok üzgünüm bayım. | Open Subtitles | رجاءً سيّدي، لا يمكنكَ التجربة بدون تذكرة، آسف يا سيّدي |
| Adaletin yerini bulduğunu görmek yeterli olacaktır Lordum. | Open Subtitles | سيكفيني أن أعرف أنّ العدالة طُبّقت يا سيّدي |
| -Sizinle Tanrı'nın evinde birlikte yemek yemek büyük zevk Lordum. | Open Subtitles | إنّها لمسرّة عظيمة يا سيّدي أن تشاطرنا الطعام في بيت الربّ |
| beyefendi, siz buradayken masayı kuramıyorum. | Open Subtitles | يا سيّدي, إنّه لمن غير الملائم تجهيز الطاولة بوجودك هنا |
| Kim olduğunuzu bilmiyorum ama lütfen kenarda durun bayım. | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أعرف من أنت ولكن تنحي جانباً يا سيّدي |
| Hayır bayım, emin olun öyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | سأحضر شطيرة كلاّ، أؤكد لك يا سيّدي أنّها لا تكون كذلك |
| Ben de o zaman önünüzde şapkamı çıkarıyorum bayım. | Open Subtitles | إذن، أرفع القبّعة إحتراماً لكَ يا سيّدي. |
| Bakın, bunu size açıklayamam, bayım. Hiç zamanımız yok. | Open Subtitles | اسمع، لا يمكنني تفسير ذلك لك يا سيّدي فآخر ما نملكه هو الوقت |
| Sadece kadınla özel değil. Hayır, bayım. | Open Subtitles | الحياكة ليست أمراً مخصوصاً للنساء، لا يا سيّدي. |
| Alışverişiniz için teşekkürler. Tanrı sizi korusun. - Nasılsınız bayım? | Open Subtitles | شكراً لكَ يا سيّدي، آمل أن يباركك الرب كيف حالك يا سيّدي |
| Sevgili bayım kredi kartı geçmiyor. | Open Subtitles | لا يتم الدفع بالبطاقات الإئتمانية هنا يا سيّدي |
| bayım biraz sakin olun yolcuları korkutacaksınız. | Open Subtitles | أريدكَ أن تهدأ يا سيّدي. ستخيف المسافرين. سأذهب إلى الحمّام. |
| Ben dürüstlüğe saygı duyarım, bayım. | Open Subtitles | أنا أحترم النزاهة، يا سيّدي. أنا أحترمها تماماً. |
| Tutuklusun, bayım! Adamı sakatladın! | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال يا سيّدي لقد أصبت الرجل بالشلل. |
| ileri yaslarin ne tür kapilar açtigini bilsen çok sasirirdin Lordum. | Open Subtitles | ستندهش من مقدار ما يُمدّك به كِبَر السن من معلومات يا سيّدي. |
| Karabalık'ı bulduk Lordum. | Open Subtitles | وجدنا السّمكة السّوداء يا سيّدي الّلورد. |
| Oğlunuzun hastalığı doğal değil Lordum. | Open Subtitles | سقم إبنكَ ليس طبيعيّاً ، يا سيّدي. |
| Pekala, bundan sonrasını biz alıyoruz. beyefendi, Millenium Falcon'u bana verin. | Open Subtitles | سوف نتولى الأمر من هذه اللحظة أعطني الصقر يا سيّدي |
| Girmemize izin verin, beyefendi. Çok uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | اسمح لنا أن ندخل يا سيّدي سيستغرق الأمر لحظاتٍ فحسب |
| Bunu hâlletmenin başka yolları da var beyefendi. | Open Subtitles | هُناك طريقة أخرى لنتعامل مع هذا يا سيّدي |
| Şimdi, efendim düşünün ki 10 yaşındasınız ve buza çıktığınızda ... bacaklarınızda pad ler yerine Enquirer dergisinin eski sayıları var. | Open Subtitles | تخيّل يا سيّدي أن عمرك 10 سنوات وأنت موجود على ذلك الجليد وأنت تلصق صحفاً قديمة بذقنك بدلًا من الوسائد الحامية |