| Bebop için hızlı bir yolculuk oldu, sadece iki bölüm kaldı. | Open Subtitles | لقد كانت رحلة سريعة على متن البيبوب، ولم يبقَ سوى حلقتين |
| sadece mavi takım kaldı. | Open Subtitles | حسناً, مات جميع مرضى الفريق الأحمر لم يبقَ سوى الفريق الأزرق |
| Doğum günü ve mezuniyet geride kaldı. Aynı görüşte olmamız çok önemli. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى عيد الميلاد و التخرج من المهم أننا على الصفحة ذاتها |
| Eee, sadece sen ve ben kaldık, kovboy. | Open Subtitles | يبدو أنه لم يبقَ سوى أنا وأنت يا راعي البقـر |
| Eski tayfadan sadece bir ya da iki kişi kaldı ve şanslıyım ki onlar da ağır keş hafızasından mustaripler. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى واحد أو إثنين من القدامى ولكنهم يعانون من إدمان المخدرات |
| Bütün masada sadece iki kral kaldı. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى ملكان في أوراق اللعب المتبقية |
| Anne sürenin dolmasına sadece dört dakika kaldı. | Open Subtitles | أمي، لم يبقَ سوى 4 دقائق حتى موعد التسليم |
| Yapmamız gereken tek bir şey kaldı desek daha doğru olur. | Open Subtitles | سأقول إنه لم يبقَ سوى أمر وحيد لنفعله سوياً |
| Özgürlüğünün bitmesine sadece 52 saat kaldı. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى 52 ساعة من الحريّة |
| Öyleyse temporal lob epilepsisi kaldı. | Open Subtitles | إذاً لم يبقَ سوى نوبةٍ في الفص الصدغي{\pos(194,215)} |
| Bitime sadece 5 saniye kaldı. | Open Subtitles | - 41 و لم يبقَ سوى خمس ثوانٍ للنهاية. |
| Ulusal listeden kaldırdım zaten. sadece Walnut Creek kaldı. | Open Subtitles | لقد ألغيته على الصعيد القوميّ، ولم يبقَ سوى صعيد (والنت جريك). |
| 10 dakika kaldı ve zaman geçiyor. Hadi gidelim. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى عشر دقائق فلنذهب |
| Ringde sadece Honey Moore kaldı,... | Open Subtitles | لم يبقَ سوى (هاني مور)، صدر ممتلئ... |
| Geriye Palm kaldı. | Open Subtitles | لم يبقَ سوى (بالم). |
| Korkarım havai fişeğimiz kalmadı. sadece maytap var. | Open Subtitles | نفذت الألعاب الناريّة لدينا أخشى أنّه لم يبقَ سوى أعواد البريق |
| Neyse, o gitti. Sanırım artık sadece sen ve ben kaldık. | Open Subtitles | على أيّ حال، فقد رحل، لذا، أظن أنّ لم يبقَ سوى إلانا الآن. |