| - Öyle mi? Demek köpek ağaca işiyor! | Open Subtitles | وكذلك الكلب الذي يبول على الشجرة |
| -Harika bir manzara ile - - -Oh, bak! Adamın biri işiyor ! | Open Subtitles | منظر جميل - انظر هذا الرجل يبول - |
| Mesele şu, eğer kendi çizginizi çekmezseniz, herifin biri gelir arabanıza işer. | Open Subtitles | الفكره هي، إذا كنت لم ترسم خط في الرمال عندما يبول رجل في سيارتك، أين أنت، أنت تعرف؟ |
| Eğer köpeği bahçe hariç her yere işemeye eğittiysen mükemmel bir iş çıkarmışsın. | Open Subtitles | ان دربت ذلك الكلب بان يبول في كل مكان فقد قمت بعمل مذهل |
| Buradaki tek su sesi, duvara işeyen birinin yankılanan çiş sesi. | Open Subtitles | ...صوت الماء الوحيد هنا هو لأحد ما يبول أمام الحائط الطيني |
| Ev eğitimi alması gerekiyordu. Her sabah halının üzerine işiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض أن يكون مدرباً كان يبول علي السجاد كل صباح |
| Bir şey yiyip içemez, işemesi gerekmiyor. | Open Subtitles | لا يستطيع الأكل ولا الشرب لذا لا يحتاج لأن يبول |
| Hey! Nereye işiyor o! | Open Subtitles | هاي اين هو يبول |
| Hayatım, Kevin bütün şeyin içine işiyor. | Open Subtitles | عزيزتي، الولد يبول بالمكان. |
| Ben oturarak işiyor dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أنه يبول وهو جالس |
| Jason, anlamıyorsun. Oğlum şu an tam olarak mağazanın ortasında işiyor. | Open Subtitles | لابد أنك لم تسوعب يا (جايسون) ولدي يبول بمعنى الكلمة... |
| Angus zaten her seferinde İskoç eteğine işer! | Open Subtitles | أوه، نعم أنجس يبول في تنورته كل الوقت |
| Ve kekelediğinde genellikle altına işer. | Open Subtitles | و عندما يتعلثم .عادةً يبول بنطاله |
| Kaza sırasında çocuk işemeye çıkmış. | Open Subtitles | لقد كان الفتي يبول بالخارج عندما تحطمت سيارتهم |
| Ben 12 yaşındayken... böbrekleri iltihaplanmıştı ve kan işemeye başlamıştı. | Open Subtitles | حينما كان (بن) يبلغ 12 عاماً... أصيب بعدوى في الكلى -وأصبح يبول دماً حرفياً |
| Şahsen, mabede iki kez işeyen evsiz adamı kışkışlamadım. | Open Subtitles | إنّي شخصيًّا أبعدتُ شخصًا متشرّدًا لألّا يبول على ذلك الضّريح مرّتان. |
| Litrelerce işeyen bir adam vardı. | Open Subtitles | وكان هناك مريضٌ يبول بالليترات |
| Seraya girmiş gizlice işiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يبول في بيت النباتات |
| Peki, Polly'nin işemesi gerek. | Open Subtitles | صحيح .. بولي يجب ان يبول |