| Kimsenin birbirinden bir şeyler saklamadığı bir dünya da yaşamak istediğini, biliyorum ama kabul etmelisin ki, kimse seninle aynı fikirde değil. | Open Subtitles | انا اعرف انكِ تريدين العيش في عالم حيث لا يوجد من يخبيء على الآخر شيئاً ولكني واجهي الامر, لا احد يتفق معكِ |
| Buradaki herkesin, bunun için aynı fikirde olması gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | كما أخبرتكِ, علي الجميع هنا أن يتفق بأنه رجلنا المنشود |
| Tamamen aynı fikirdeyim. Bilim tamamen aynı fikirde. | TED | لا أستطيع أن أتفق أكثر مع ذلك. العلم لا يستطيع أن يتفق أكثر مع ذلك. |
| Amerikalılar, MI5'ın zayıf halka olduğunu düşünüyor ve bence içeriden biri de onlara katılıyor. | Open Subtitles | الامريكان يعتقدون أن مديرية الإستخبارات أصبحت ضعيفه زوأعتقد أن أحد ما هنا يتفق معهم |
| Çocukların dünyadaki en önemli ve savunmasız kişiler olduğunda hemfikiriz diye düşünüyorum. | TED | إني أعتقد أننا جميعنا يتفق على أن الأطفال هم أكثر الناس أهمية في العالم وأضعفهم. |
| Yalakamız sana katılmıyor. Düşündüğümden daha da hatalı olmalısın. | Open Subtitles | المنافق نفسه لا يتفق معكِ لابد أنكِ مخطئة بشدة |
| Evet, seyircilerin yarısının benimle aynı fikirde olduğunu görebiliyorum ve geriye kalanları ikna için yapılacak çok işim var. | TED | أرى أن نصف الحضور يتفق معى، و لكن يتبقى النصف الآخر لكى أقنعه. |
| mademki gezegendeki seninle aynı fikirde olan tek kisi olarak nasıl görünüyorum? | Open Subtitles | حيث يبدو أنني الشخص الوحيد على الكوكب الذي يتفق معك حتى ولو قليلا؟ |
| Şüphesiz, Şah kendisiyle aynı fikirde olmayanlara ya işkence etti ya da öldürttü. | Open Subtitles | بالطبع الشاه عذب وقتل اي شخص من الشعب لا يتفق معه |
| Demek bir şeyler içtiniz, politika hakkında tartıştınız ve sonra seninle aynı fikirde olmayınca sen bunu üstüne mi alındın? | Open Subtitles | اذا ، تجلسون ثم تتجادلون في السياسة ثم تأخذه بجدية عندما لم يتفق معك؟ |
| Herkesin seninle aynı fikirde olmasını ya da seni sevmesini umarak şu an yaptığın işi asla yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تفعل ما تفعله وتتوقع أن يتفق معك أو يحبك الجميع |
| Hizmetkar kulunuz Bakan Shu ile tamamen aynı fikirde. | Open Subtitles | خادمك المتواضع يتفق تماما مع رأي وزير شو |
| Hizmetkar kulunuz diğer iki Bakan ile tamamen aynı fikirde. | Open Subtitles | عبدك المتواضع يتفق أيضا مع الوزيرين في رأي |
| - Halk bana katılıyor, eminim. | Open Subtitles | انا متأكد ان الشعب يتفق مع تقييمي |
| Helperin'de kaybolan kemik hastalığı olduğu fikrine katılıyor. | Open Subtitles | إنه يتفق بأنه يعاني مرض الإختفاء |
| (Gülüşmeler) Bazılarınız bu kişiye katılıyor olabilir, bilmiyoruz. | TED | (ضحك) قد يتفق بعضكم معه، أو معها، لا ندري. |
| Her dansın, herkesin kabul edebileceği adımları vardır fakat bu bireyle ve bireylerin yaratıcı kimlikleriyle alakalıdır. | TED | لكل رقصة حركات معينة، و التي يتفق عليها الجميع و لكن يتدخل فيها الأفراد و هوياتهم الإبداعية. |
| Ikimiz de yanimizda bir aile olmasi konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | كلانا يتفق إننا بحاجة للقرب من عائلة إلي حد ما. |
| Bazıları senin hikâyene katılmıyor. | Open Subtitles | لا يتفق بعضهم مع روايتكِ للأحداث |
| Bu tür bir zarar verme eşcinsel olmasıyla uyumlu görünüyor. | Open Subtitles | هذا النوع من التشويه يتفق مع كونه غريب الأطوار |
| Mevzu bahis karım olunca zamanın ters işlediğine herkes katılır sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ الجميع يتفق بأنّ وقت الأب يعمل بشكل عكسي على زوجتي الجميلة |
| İsveç kaç golle galip gelecek kimse birşey diyemez, fakat herkesin hemfikir olduğu | Open Subtitles | كم عدد الاهداف التي ستفوز بها السويد لا احد يستطيع القول و لكن الجميع يتفق |