lzzy 50lerde Charles Atlas ile birlikte idman yapardı. | Open Subtitles | إزي كان يتمرن مع تشارلز أطلس في الخمسينات. |
Izzy 50lerde Charles Atlas ile birlikte idman yapardı. | Open Subtitles | إزي كان يتمرن مع تشارلز أطلس في الخمسينات. |
Temiz hava ve güneş altında... 7 ağır silahlı muhafız gözetiminde... kendisi gibi 2 mahkumla birlikte egzersiz yapıyor. | Open Subtitles | حيث يتمرن مع اثنان آخرين من السجناء في الهواء الطلق و أشعة الشمس تحت مراقبة آمنة لسبع حراس مسلحين |
Her öğleden sonra saat tam 5'te egzersiz yapardı. | Open Subtitles | و يتمرن بعد كل ظهيرة بتمام الخامسة مساءاً, |
- O da spor salonuna gitmiyorsa. | Open Subtitles | لا,فهو يلعب لاربعة ايام اسبوعيا هذه في حالة لم يكن يتمرن في النادي |
Sadece oyuncuların kabaca resimlerinin çizili olduğu helyum dolu balonlarıyla prova yaptı. | Open Subtitles | هو فقط يتمرن مع بالونات الهيليوم مع وجوه مرسومة عليهم |
Jay'in model olma şansı sıfır bedendi. Diğer yandan Simon da sıkı pratik yapıyordu. | Open Subtitles | إذا جاي لديه فرصة " بمقاس صفر"لأن يكون عارض أزياء, ولكن سايمون كان يتمرن جاهدا |
- "Çok vücut çalışıyor" gibi mi? | Open Subtitles | كأنه يتمرن كثيرا؟ |
Dünyanın en güçlü adamlarının idman yaptığı yer. | Open Subtitles | حيث يتمرن أقوى الرجال في العالم |
Yarın idman yapmayacağız! Bana bak... Sen bana bak! | Open Subtitles | من الغد لن يتمرن احد اسمعى بنديا... |
Bu arada, Dan de idman yapıyor gibi görünüp, beni terli şekilde izleyerek kendi işini yapıyordu. | Open Subtitles | في نفس الوقت، كان (دان) يتظاهر أنه يتمرن في حين جعل وظيفته مشاهدتي وأنا أتعرق |
Diğerleri molada şeker makinesine gitmişken o egzersiz yapıyor. | Open Subtitles | يتمرن بينما الآخرين عند آلة الحلوى |
Ve o da geri bağırıyor böylece ikimiz de egzersiz yapıyoruz. | Open Subtitles | وهي ترد الصراخ لذلك كلانا يتمرن |
Aslında bu bir rüşvet, yani ona egzersiz yaptırmayacağım. | Open Subtitles | - في الوقع إنها رشوة .. -لكي لا أجعله يتمرن |
Diğerleri ile birlikte egzersiz yapmaz. | Open Subtitles | إنه بالخارج مع الآخرين يتمرن |
spor salonunda sürekli bisiklete binen sarışın çocuğu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ذلك الرجل الأشقر، الذي يتمرن دائماً على العجلة الثابتة بالنادي الصحّي؟ |
spor salonunda sürekli bisiklete binen sarışın çocuğu tanıyor musun? | Open Subtitles | اسمعا، هل يعرف أيكما ذلك الرجل الأشقر، الذي يتمرن دائماً على العجلة الثابتة بالنادي الصحّي؟ |
Yeterince spor yapıyor mu? | Open Subtitles | هل يتمرن بشكل كافي ؟ هل يأكل جيداً ؟ |
Özür konuşmasını prova ediyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ويبدو انه يتمرن على خطاب للأعتذار |
Cumartesi sergilenecek olan okul gösterisini prova ediyormuş. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}يتمرن على الحفل المدرسي {\pos(190,210)}الذي كان من المقرر بأن يحصل يوم السبت |
Her gün prova yapıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد انه يتمرن كل يوم |
Zane bu sabah yalnız başına "Hamlet" provası mı yapıyordu? | Open Subtitles | هل كان يتمرن على هامليت " لوحده هذا الصباح ؟ " |
Jackie yine vücut çalışıyor. | Open Subtitles | - يتمرن "جاكي" مجددا |