| Eğer o dönerse kim Wickham'la kavga edip onu evlenmeye zorlayacak? | Open Subtitles | من سيقاتل ويكهام يجبره على الزواج بها اذا حضر هو الى هنا؟ |
| NCS'in direktörlüğünü bırakmaya zorlayacak türden inceleme. | Open Subtitles | إمعان النظر الذي قد يجبره على ترك منصبه "كـ"مدير الخدمات السرية |
| Bu, onu işleri hızlandırmaya zorlayacak. | Open Subtitles | وهذا سوف يجبره على تسريع الأمور. |
| Fyers'ın Yao Fei'den ne istediğini ve kendisine yardım etmeye nasıl zorladığını bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّك علمتِ ما يريده (فايرز) من يو في) , وكيف كان يجبره على مساعدته) |
| Fyers'ın Yao Fei'den ne istediğini ve kendisine yardım etmeye nasıl zorladığını bildiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلتِ أنّك علمتِ ما يريده (فايرز) من (يو في)، وكيف كان يجبره على مساعدته. |
| Albay, bu saçmasapan formu doldurması için onu zorluyor. | Open Subtitles | العقيد يجبره على تعبئة هذا الاستبيان الغبي |
| Bellamy kirli işlerini yapması için onu zorluyor. | Open Subtitles | لأنه يجبره على العمل الفاسد |