| Şimdi, şehvet arayan bir bekâr olarak, çok basit kurallarla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | الآن، بما أنّني أعزب وأبحث عن الجنس أنا يجب أن أعيش ببعض القواعد البسيطة |
| Şimdi yalnız yaşamak zorundayım, fakat biri ailemi sordu.. | Open Subtitles | الآن يجب أن أعيش بمفردي لكن أحدهم سألني عن عائلتي |
| Hayatım bir utanç kaynağı. Gidip birinin merdivenleri altında yaşamalıyım. | Open Subtitles | حياتي محرجة , يجب أن أعيش تحت سلالم بيت أحدهم |
| Eğer yarın öleceksem felekten bir gece yaşamalıyım diye düşündüm. | Open Subtitles | حسناً, إذا كنت سأموت غداً .ربما يجب أن أعيش الليلة |
| - Orası özel bir yer. Ama gerçek dünyada yaşamam gerek. | Open Subtitles | إنه مكان مميز لكن يجب أن أعيش في العالم الحقيقي |
| Ama hayatımı kendi tarzımda yaşamam gerek. | Open Subtitles | لكن... يجب أن أعيش حياتي بطريقتي. |
| Sorun şu asıl, birinin cehaleti ve disiplinsizliği yüzünden neden son nefesime kadar bezdirici bir hayat yaşamam gerekiyor? | Open Subtitles | المشكلة هي جهل الشخص وعدم الإنضباط لماذا يجب أن أعيش حياة متعبة حتى أموت ؟ |
| Nasıl yaşamam gerektiğini söyleyen kurallara inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أؤمن بالقواعد التي تملي علي كيف يجب أن أعيش |
| Ve şimdi onunla birlikte yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | حرفياً تقريباً. والآن يجب أن أعيش معها. |
| Verdiğim kararlarla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعيش مع القرارات التي إتخدتها |
| Sen gittikten sonra da ben onunla yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | بعد أن تغادري, مازلت يجب أن أعيش معه |
| Şimdi de, gelecekte de... böyle yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يجب أن أعيش بها الآن، -وفي المستقبل |
| Krychek'i öldürecek kadar uzun yaşamak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أعيش حتى أقتل هذا الرجل (كريشيك). |
| Hergün kendime şunu söyledim, ne kadar zor olursa olsun yaşamalıyım. | TED | كل يوم، كنت أقول لنفسي مهما أصبحت الأشياء صعبة مع ذلك يجب أن أعيش |
| Bedenimi sana veremem, ben de yaşamalıyım. | Open Subtitles | لأنني يجب أن أعيش أيضاً |
| Onunla başka bir yerde yaşamalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أعيش معها في مكان آخر |
| Gerçek dünyada yaşamam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن أعيش بالعالم الحقيقي |
| Bu günü nasıl yaşamam gerektiğini anlamıştım. | Open Subtitles | بدأت أدرك كيف يجب أن أعيش هذا اليوم |