| Tek atışı düşünmelisin. Her şey tek atışla ilgili. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الطلقة الواحدة طلقة واحدة هي كل ما يتطلبه الأمر |
| Belki önce sen onu bulmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفكر في الحصول عليه قبل أن يفعلوا. |
| Hayvanlarla ilgili bir işte çalışmayı düşünmelisin bence. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في العمل مع الحيوانات كوظيفة |
| Ama hoşuna gitsin ya da gitmesin hâlâ geleceğini düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | ولكن شئنا أم أبينا، لا يزال يجب أن تفكر في مستقبلك |
| Çocuğu düşünmek zorundasın. Annenin 10 katı değerli. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في طفلتك فالطفلة تساوي ما لا تساويه أمها |
| Beni burada yalnız bırakamazsın. Bir şeyler düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تتركني وحيدة هنا, يجب أن تفكر في شيء |
| Bunu düşünmelisin. Çocuklar olunca boşanmak daha zordur. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الأمر ,يصعب الطلاق في وجود الأطفال |
| Seni seven insanları düşünmelisin. Arkadaşlarını düşün. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في أؤلئك الذيم يحبّونك أعني، فكر في أصدقائك |
| Bu depolardan birine de sen taşınmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الإنتقال لإحدى وحدات التخزين هذه |
| Seni beklerken ağaç olan insanlar için buraya bir ısıtıcı koymayı düşünmelisin. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفكر في تركيب دفاية هنا في حال إنتظرك الناس للأبد حتى تعود للبيت |
| Dün akşamı, onun düşündüğü gibi düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الليلة الماضية... الطريقة التى تعاملت بها |
| Annemi ve bebeği düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في أمي وفي الجنين |
| Bak, yapman gereken... Dün akşamı, onun düşündüğü gibi düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في ليلة أمس |
| Baba olmayı düşünmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في أن تكون أبّا |
| John, sanırım gerçekten satışı düşünmelisin. | Open Subtitles | أتعلم يا (جون) أعتقد أنه يجب أن تفكر في البيع |
| Artık 19 yaşındaki bir öğrenci değilsin, Mordechai'yi düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | أنت لم تعد طالباً بعمر التاسعة عشر, يجب أن تفكر في مردخاي. |
| Kendini düşünmek zorundasın. | Open Subtitles | لقد فات الأوان يجب أن تفكر في نفسك |
| düşünmek zorundasın Brick. | Open Subtitles | حسنًا، يجب أن تفكر في ذلك يا بريك |