| Ve ona olanları biliyorum.Üzgünüm. O iyi şeyler yapmaya çalışan iyi bir adamdı. | Open Subtitles | و أعرف مالذي حدث له ، أنا آسف لقد كان رجلاً جيداً يحاول القيام بعمل جيد |
| Benim hakkımda yanılıyorsun. Değer verdiğim insanlar için doğru olanı yapmaya çalışan bir adamım sadece. | Open Subtitles | لديكِ فكرة خاطئة عني، إنما أنا رجل يحاول القيام بما هو صواب لمن أحفل بهم |
| Ben sadece işini yapmaya çalışan bir polisim. | Open Subtitles | أنا شرطي يحاول القيام بعمله فقط. |
| Burada herkes işini yapmaya çalışıyor ve siz yine olay çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | كل واحد يحاول القيام بعمله، وأنت قد اختلقت إضافة للمشهد مجدداً. |
| Şimdi de aynısını yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | صادر رخصته في غضون 5 ساعات والآن يحاول القيام بذلك مجدداً |
| Kendini siz gibi tanıtan beyefendi doğru şeyi yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | السيد الذي انتحل شخصيتك كان يحاول القيام بالصواب. |
| Bütün mürettebatın işini yapmaya çalışan bir adam tarafından daha kötü oluyor. | Open Subtitles | أن رجل واحد يحاول القيام بعمل طاقم كامل |
| Yıkıcı değil, iyi bir şey yapmaya çalışan biri. | Open Subtitles | رجل يحاول القيام بشيء جيد ... بدون ضرر |
| Görevini yapmaya çalışan birisine. | Open Subtitles | شخص يحاول القيام بواجبه |
| Başka trajediler yaşanmasın diye herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الجميع يحاول القيام بأفضل ما لديه ...لمنع حدوث مأساة أخرى |
| Ne yapmaya çalışıyor? | Open Subtitles | بحق الجحيم ما الذي يحاول القيام به؟ |
| Başmühendisimiz geçici önlem olarak bir güneş paneli yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | كبير مهندسينا يحاول القيام بحيلة شراع شمسيّ . |
| İşini yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يحاول القيام بعمله. |
| Babam da bunu yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا ما كان أبي يحاول القيام به |
| O da bunu yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | هذا كل ما يحاول القيام به |