| Bazı kızlar bunu sever, ama bu tür kızlar değil onlar değil. | Open Subtitles | بعض الفتيات يحبون هذا فى الرجل لكن ليس عادةً هذا النوع من الفتيات التى تحب أن تكون معهن |
| Sürekli süslü olmak çok akıllıca. Erkekler bunu sever. | Open Subtitles | من الجيد لك انت تبقي على نفس الشكل الرجال يحبون هذا |
| Bazı kızlar bunu sever, ama bu tür kızlar değil. | Open Subtitles | بعض الفتيات يحبون هذا فى الرجل لكن ليس عادةً هذا النوع من الفتيات التى تحب أن تكون معهن |
| Herkes çok narin ve masum olduğumu düşünüyor. Erkekler buna bayılıyor. | Open Subtitles | كل شخص يعتقد أنني هشة وبريئة الرجال يحبون هذا |
| Adam korku ve panik satıyor. Ve aptallar da ona bayılıyor. | Open Subtitles | ويبيع الخوف والذعر والأغبياء يحبون هذا |
| Onu indirdim ama hastalar o ufaklığı çok seviyor gibi. | Open Subtitles | كنت على استعداد لإبعاده لكن المرضى يحبون هذا الطائر الصغير |
| - Aslında ona rahatlık verdin. Çocuklar bunu sever. | Open Subtitles | لقد اعطيته الحرية الاطفال يحبون هذا |
| Ona rahatlık verdin. Çocuklar bunu sever. | Open Subtitles | لقد اعطيته الحرية الاطفال يحبون هذا |
| Ve kızlar bunu sever. | Open Subtitles | و هم يحبون هذا. |
| İnsanlar bunu sever. | Open Subtitles | الناس يحبون هذا أستمر |
| İki çocuğum yılın bu zamanına bayılıyor. | Open Subtitles | ولدى الاثنين يحبون هذا الوقت من العام |
| Bu çocuklardan bazıları bayılıyor. | Open Subtitles | بعض هؤلاء الرفاق يحبون هذا الهراء |
| Bu çocuklardan bazıları bayılıyor. | Open Subtitles | بعض هؤلاء الرفاق يحبون هذا الهراء |
| Çocuklar buna bayılıyor. | Open Subtitles | الأطفال يحبون هذا |
| Herkes bu Tembel Adam'a bayılıyor. | Open Subtitles | "الناس يحبون هذا "الشخص الكسلان |
| Çocuklar bayılıyor. | Open Subtitles | الأطفال يحبون هذا . |
| E, evet, taraftarlar Cleveland'ı çok seviyor ve destekliyor. | Open Subtitles | أجل يا سيدي, إنهم يحبون هذا النادي هنا بكليفلاند |
| Herkes çok seviyor onu. Ona, 'Barack' diye anılan, kendi tatil gününü vermeyi düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم يحبون هذا الرجل ويريدون اعطاءه يوم عطلة رسمي بإسمه |