Filmlerdeki gibi kavgalar, küfürler yoktur. | Open Subtitles | لا تكون هناك مجادلات أو سب كما يحدث في الأفلام |
Filmlerdeki gibi kavgalar, küfürler yoktur. | Open Subtitles | لا تكون هناك مجادلات أو سب كما يحدث في الأفلام |
Kızgınlık seksüel çekime dönüşür, aynı Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | و يتحول الغضب إلى تركيبة كيميائية جنسية, مثلما يحدث في الأفلام |
Zamanda yolculuk ancak filmlerde olur veya özel koşullardaki maddelerde. | Open Subtitles | سفر الزمن يحدث في الأفلام فقط أو تحت تأثير مواد مقيدة محددة ؟ |
Bu dediklerin filmlerde olur, gerçek hayatta değil. | Open Subtitles | هذا يحدث في الأفلام فقط و لا يحدث في الواقع |
Harikaydı.Hiç öyle bişey görmemiştim Filmlerdeki gibiydi ya ! | Open Subtitles | كان ذلك رائع جداً لم يسبق لي أن رأيت أمراً كهذا من قبل تماماً كما يحدث في الأفلام |
Hani şu Filmlerdeki gibi biriyle evlenirsen yani. | Open Subtitles | مثل ما يحدث في الأفلام أنا أكره تلك الأفلام |
Ya da kalabalık bir caddede veya tren istasyonunda gözüme çarpıp ucuz Filmlerdeki gibi birbirimize doğru koşacakmışız gibi. | Open Subtitles | أو سأصادفها في شارع مزدحم أو محطة قطار أو سأركض نحوها كما يحدث في الأفلام التلفزيونية |
Aynen Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | عجباً هذا أشبه بما يحدث في الأفلام |
Ama Filmlerdeki gibi olsun. | Open Subtitles | قبليني مثلما يحدث في الأفلام |
Aynı Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | كما يحدث في الأفلام |
Aynı Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | كما يحدث في الأفلام |
Tıpkı Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | مثلما يحدث في الأفلام |
Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | بووم كما يحدث في الأفلام |
Aynı Filmlerdeki gibi | Open Subtitles | مثلما يحدث في الأفلام. |
Böyle şeyler sadece filmlerde olur. | Open Subtitles | هذا يحدث في الأفلام فقط |
Hayır, bu sadece filmlerde olur. Evet. | Open Subtitles | لا، هذا يحدث في الأفلام فقط |