| Adam ölüyken benim canlı halimden daha fazla kadınla beraber oluyor. | Open Subtitles | الرجل يحصل على مبتغاه وهو ميت أكثر مني و أنا عايش |
| Hayır, bir şey doğaüstü dünyada oluyor büyük var ki. | Open Subtitles | لا ، أن هناك شيء كبير يحصل في العالم الخارق |
| Birisi sevdiği şeyleri yok etmeye çalıştığı zaman öyle oluyor. | Open Subtitles | ذلك يحصل عندما يوجد شخص يحاول أن يحطم ما يحبه |
| Eğer son olursam; bu benim suçum olmayacak. Kaderin suçu olacak. | Open Subtitles | وهذا مالم يعد يحصل الآن فلا تضع اللوم علي إنه النصيب |
| Nasıl oluyor da, biz çalışıyoruz ama bütün övgüyü o alıyor? | Open Subtitles | كيف يمكن أن نعمل جميعنا و هو يحصل على الفضل كله؟ |
| Sizinle başarısız oluyor, sonra da caddenin karşısından büyük bir hit kapıyor? | Open Subtitles | يفشل في قناتكم ثم يحصل على دور كبير في قناة أخرى ؟ |
| Neler oluyor bilmiyorum ama buraya geldiğinizden beri Kabil ve Habil gibisiniz. | Open Subtitles | لا أدري ماذا يحصل لكنكما تتعاركان مثل قابيل وهابيل منذ وصولكما هنا |
| Bu, özellikle, kadınlara neler oluyor, sorusunu soran bir çalışma. | TED | كانت دراسة تسأل تحديداً ما الذي يحصل للنساء؟ |
| Size bir sorum olacak. "Neden insanlar akli hasar gördüklerinde, bu hep aktif hayalgücüyle oluyor? | TED | إذا هنا سؤالي، سؤالي هو كيف يكون عندما يحصل الناس على خلل عقلي ويحصلون على خيال فعّال؟ |
| Bunlar topluluklar ve bu dünyanın her tarafında oluyor. | TED | هذه مجتمعات و هذا يحصل في جميع انحاء العالم |
| Ayak sandviçinize doğru geldiğinde ne oluyor izleyin. | TED | شاهدوا ما يحصل عندما تدخل القدم إلى شطيرتك. |
| Yine, insanlara bizim seçtiğimiz bir şeyler verince ne oluyor diye gözlemsel bulgulara bakabiliriz. | TED | مرة أخرى، يمكننا أن ننظر إلى الأدلة التجريبية عما يحصل حين نعطي الناس أشياء نحن من اختارها. |
| -Kullanmaya devam ederlerse bu olmayacak -Ve de kullanmalarini saglayacagiz. | Open Subtitles | لن يحصل ذلك إذا واصلن استخدامه وسنحرص على أن يفعلن |
| Mumunu benim mumumdan yakan biri olarak, beni karanlıkta bırakmadan alır ışığını. | TED | كَالَّذِي يُضِيءُ شمعته مني يحصل علي النور دُونِ أَن يقلل من نوري. |
| Sentetik biyolojiyi de karışıma ekleyin, kim bilir gelecekte neler mümkün olacak? | TED | أضف البيولوجيا الاصطناعية لهذا المزيج، ومن يدري ما قد يحصل عن قريب. |
| Tüm gün bir kez bile olmadı, ama nedense şimdi başladı. | Open Subtitles | لم يحصل ذلك ولا مرة طوال اليوم، لكن حصل ذلك للتو. |
| Çok kötü şeyler geldi başına, ama bak hala buradasın. | Open Subtitles | اسمعي ، أسوأ مايمكن أن يحصل لك قد حصل فعلاً |
| Kaptan, payının 2 mislini, mürettebattan herbiri 1 pay alıyor. | Open Subtitles | قائدك يحصل على حصة مضاعفه وباقي الطاقم الاربعه يتشاركون الباقي. |
| Neredeyse, doğası gereği bu, insan tarihinde gerçekleşen en kötü şey. | TED | تقريباً بالتعريف، هذا أسوأ شيء يمكن أن يحصل في تاريخ البشرية. |
| Bir insan öldüğünde, bir başkası yaşama şansı elde eder. | Open Subtitles | مثل عندما يموت شخص شخص آخر يحصل على فرصة للعيش |
| Kimse aslında neler olduğuna dair bir kontrole sahip değildi. | TED | ولم يستطع أحد ان يتحكم أو يضبط ما كان يحصل |
| Bakıyorum da arkamdan ne çok iş dönüyor. İn şuradan. | Open Subtitles | الان لقد اكتملت رؤيتي لكل ما يحصل من وراء ظهري,انزل |
| Ne olursa. Yenilmiş Krallar Vadisi'nde hiçbir zaman iyi bir şey olmaz. | Open Subtitles | لا يوجد شيء جيد يمكن أن يحصل في وادي الملوك القدامى أبداً |
| O bir iblis... ve etrafta oldukça tehlikedeyiz. Bu iş olmaz. | Open Subtitles | أنا في خطر،بل نحن في خطر عذا لا يمكن أن يحصل |
| Yanında feneri ve bir kaç küreği olan var mı? | Open Subtitles | أي شخص يحصل على مصباح يدوي وزوجين من المعاول ؟ |
| Seni bir kere kaybettim, bir daha olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لقد فقدتك مرة لا اريد لذلك ان يحصل مرة اخرى |