"يخبرونا" - Traduction Arabe en Turc

• söylemediler
• söylüyorlar
• söylemiyorlar
• bize söylemek
• söylemeyecekler

Bize bu ilacın ne işe yaradığını hiç söylemediler... fakat herkes alıyordu.
لم يخبرونا أبداً ما فائدته لكن الكل كان يأخذه

CIA'deki arkadaşlarımızla iletişime geçtik ama bize hiçbir şey söylemediler.
إتصلنا بأصدقاءنا في وكالة الإستخبارات المركزية لكن... لم يخبرونا بشيء

Çipin ruhlarımıza ne yapacağını bize söylemediler.
لم يخبرونا قط بما ستفعله الشريحة لأرواحنا

Bize, dünyanın hizaya gireceğini ve evrenin, bize doğru yolda olduğumuza dair işaretler vereceğini söylüyorlar.
فهم يخبرونا أن العالم سيحتشد ويعلن إننا نسير على الطريق الصحيح حيث سيمنحنا الكون علامات ودلالات

Nedenini söylemiyorlar, ben de sormuyorum çünkü cevap almak iki haftayı buluyor ve cevap her zaman "soru sorma."
نفذت الآمر لم يخبرونا لماذا وانا لم أسال لم أسال لآن وصول الرد يستغرق أسبوعين والرد دائما هو لا تسأل

Nasıl öleceklerini bize söylemek için bekliyorlar sadece.
إنهم فقط ينتظرون أن يخبرونا كيف يودون أن يموتوا

İnan bana, görmüşlerdir ama bize söylemeyecekler.
ثقي بي لقد فعلوا ولكنهم لن يخبرونا أي شيء

Çok büyük bir şey için hazırlanıyoruz ne olduğunu bize söylemediler.
نحن نحضر لشيء كبير, ولكنهم لم يخبرونا ما هي, ولكنه قادم لا محالة

Bizi buraya getiren askerler onlar ile birlikte olduğunu neden söylemediler ki?
لمَ لم يخبرونا الجنود الذين أحضرونا إلى هنا أنك معهم؟

Bizlere Amy'nin vücut ağırlığının yarısına düşeceğini, kocasıyla bir daha asla yatmayacağını ve yatak odamıza çıkmanın bir maraton koşturmak gibi hissettireceğini söylemediler.
لم يخبرونا أن إيمي سوف تتضاءل إلي نصف وزنها، وأنها لن تجلس مع زوجها مجدداً، و أن صعود السلالم لحجرة نومنا سوف يكون قريباً مثل الجري في ماراثون.

Bize neden söylemediler ki ?
لماذا لم يخبرونا في الإستقبال؟

Yani bize bir konu söylemediler.
أعني, أنهم لم يخبرونا ماذا من المفترض

Bize ne enjekte ettiklerini söylemediler ve bizi bu boş gözetleme odasında yanlız bıraktılar.
فكر بذلك , هم لم يخبرونا ما الذي حقنونا به و ... تركونا في غرفة المراقبه الخاليه

Ödlek amirlerimiz bize hiçbir şey söylemediler.
رؤسـائي جبناء ولم يخبرونا بشـئ.

Ne giyeceğimiz söylüyorlar, ne zaman güleceğimizi kime iyi davranacağımızı?
الطريقة التي يخبرونا بماذا نلبس، ومتى نَبْتَسِم، ومن علينا أن نعامله بلطف؟

Buna rağmen, Suriyeli mülteci çocuklar, bütün mülteci çocuklar, eğitimin hayatlarındaki en önemli şey olduğunu söylüyorlar.
وعلاوة على ذلك، فإن كل اللاجئين السوريين الأطفال بل كل اللاجئين الأطفال يخبرونا بأن التعليم هو أكثر الأمور أهمية في حياتهم.

Bu bombacılardan biriyse polis bunu biliyordur bunu bize neden söylemiyorlar?
إذ كان هذا أحد مفجري القنابل فلابدّ وأن الشرطة تعرف هذا لمَ لم يخبرونا ؟

Ne istediklerini niye söylemiyorlar?
لم لا يخبرونا بما يريدونه فحسب؟

Hangi delile dayandıklarını bize söylemek zorunda değiller mi?
.. ألا يجب أن يخبرونا ما الأدلة التي لديهم ؟

Mahkemeye kadar söylemeyecekler.
لن يخبرونا إلى أن يتم توجيه الإتهام لكما

Bize bir şey söylemeyecekler değil mi?
ولن يخبرونا باى شىء . أليس كذلك ؟