| Fare gibiler. Tüm burda saklanıyorlar! | Open Subtitles | انهم مثل الفئران يختبئون بكل أرجاء المكان |
| Benden saklanıyorlar. Normal bir gün gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يختبئون مني ، يتصرفون و كأنه العمل المعتاد |
| Fareler gibiler. Hepsi etrafta saklanıyor! | Open Subtitles | انهم مثل الفئران يختبئون بكل أرجاء المكان |
| Hattat okulunda saklandıklarını öğrendim | Open Subtitles | علمت أنهم كانوا يختبئون في مدرسة فنّ الخطّ |
| Ama burada saklanıp şarap içerek bunu yapamazsın. | Open Subtitles | لكن يختبئون في هنا ، شرب الخمر ، لا سأفعل ذلك. |
| Çoğunlukla bir bardağın arkasına, arka köşeye saklanırlar. | TED | إنهم في معظم الوقت يختبئون في زاوية خلف الكأس. |
| Belki çölde bir yerde saklanıyorlardır, biz de burada ayrı ekipler halinde dolaşıyoruz. | Open Subtitles | ربما لأنهم يختبئون في مكان ما في الصحراء ونحن هنا ، ننقسم لفرق |
| Siperlerinde saklanıyorlar, sadece çıkıp ateş ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يختبئون في حفر التجسس ثم يخرجون ويطلقون |
| Ve en küçük bir seste, tekrar saklanıyorlar. | TED | وبسماع أدنى صوت، يختبئون مجددا. |
| Oh, uzaylıdan saklanıyorlar. | Open Subtitles | انهم يختبئون من المخلوق الفضائي |
| Madendeler ana odada saklanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم بالمنجم يختبئون بالغرفة الرئيسية |
| Önümüzde bir oda var. Orada saklanıyorlar. | Open Subtitles | توجد غرفة كبيرة بالأمام هناك يختبئون |
| Birçoğu hanedanlarını kaybetti, kaçıyor ya da saklanıyor. | Open Subtitles | وفقد معظمهم عائلاتهم وهم إما يختبئون أو يهربون |
| Bekle. Racnoss savaştan saklanıyor. Şimdi ne yapıyor? | Open Subtitles | انتظري، الراكنوس يختبئون من الحرب ما الذي يفعلونه ؟ |
| Diğeri limanın yakınlarında, evsiz süprüntülerin arasında saklanıyor. | Open Subtitles | , الآخرون، بالقُرب من أحواض السُفن يختبئون بين نفايات المشرّدين |
| Eğer bana nerede saklandıklarını söylemezsen seni ve kedini vurmaktan başka çarem kalmaz. | Open Subtitles | إذا لم تخبرني أين يختبئون إذن لا خيارات لدي سوى أن أطلق عليك أنت و قطتك. |
| Vadi'nin şövalyeleri geldiklerinde kayaların arkasına saklanıp korkudan titrerler? | Open Subtitles | يختبئون خلف الصخور ويرتجفون خوفاً عندما يمر فرسان الوادى بالقرب منهم؟ |
| hamam böcekleri gibi döşemenin altına saklanırlar, duvarlardaki çatlaklara girerler, tahtalara gizlenirler. | Open Subtitles | مثل الصراصير, يختبئون تحت الارض فى الشقوق ,فوق الجدران و فى الاشغال الخشبيه |
| Herhalde sığınaklarda filan saklanıyorlardır. | Open Subtitles | . ربما يختبئون في الملاجي او شيئا ما |
| Bu çok kolay olmayacak. Uzun zamandır gözümün önünde saklanıyorlardı. | Open Subtitles | لن يكون الأمر سهلاً فهم يختبئون بيننا و أمام عيوننا |
| Diğerlerinin bir yerde saklandığını var sayıyorum birazdan bir yerden fırlayıp böö diyecekler, değil mi? | Open Subtitles | أتوقع أن البقية يختبئون في مكان ما و سيقفزون و يصرخون لاخافتنا |
| A evet, paparazziler, ...çalıların arkasına saklanmışlar. | Open Subtitles | اه , نعم مصورو الصحف الصفراء يختبئون بين النباتات في الخارج |
| Oraya çıkacağız, onları saklandıkları sığınaktan çıkartacağız. | Open Subtitles | سوف نصعد إلى هناك ونخرجهم من القبو الذي يختبئون فيه |
| Ormanın derinliklerinde gizleniyorlar. Sektör 11'e ateş açın. | Open Subtitles | انهم يختبئون فى اعماق الاشجار اطلقوا على القطاع11 |
| Nasıl oluyor da başkalarının evine gitmiyor, bahçesinde saklanmıyorlar? | Open Subtitles | كيف يعقل انهم لا يذهبون لمنزل اي احد اخر ولا يختبئون في حديقة شخص اخر ؟ |
| WILDE DÜNYA TURNESİ Paparazziler saklanır çalıların ardına Çalışırlar üstünden para kazanmaya | Open Subtitles | المصورون يختبئون في الأدغال أموالهم |
| Güç gittiğinden beridir bir kaç haftadır, ...içeride gizlenmişler. | Open Subtitles | لقد تم يختبئون في هذا الحي خلال الأسابيع القليلة الماضية، من أي وقت مضى منذ انقطع التيار الكهربائي باستمرار. |
| Savunma Bakanının suikastçılarının All India Radio binasında gizlendikleri haberi geldi. | Open Subtitles | لقد وردتنا أنباء أن قتلة وزير الدفاع يختبئون فى مبنى اذاعة الهند |