| Ve test edilen yeni ilaçların tıbbi araştırmada yardımı olabilir. | Open Subtitles | والعقاقير التي يختبرونها في التجارب الطبية ممكن أن تساعد. |
| Eczacılık fakültesinden bir arkadaşım test ettikleri bu yeni haplardan verdi. | Open Subtitles | صديق بكلية الصيدلة أعطاني هذه الحبوب الجديدة التي يختبرونها |
| Ona sonuna kadar güvendiği biliyorum ama şu anda test ettikleri deneysel ilaçların hiçbirinden bahsetmedi bile. | Open Subtitles | أعرف بأنّكِ تثقين به ولكنّه لم يذكر أي من الأدوية التي يختبرونها هذه الفترة .. |
| Köpeklerde falan test edilmiştir bu. | Open Subtitles | انهم يختبرونها على الكلاب وكل شيء |
| Ve test edilme şekilleri, | Open Subtitles | و حيث هم يختبرونها |
| Rachel, Kira'ya erişebiliyor. Dyad'da onun üzerinde test yapıyorlar. | Open Subtitles | (رايتشل) تتواصل مع (كيرا) بسهولة وما انفكوا يختبرونها في (داياد) |
| - Onları test ediyorlar... | Open Subtitles | - ... هم يختبرونها |