| Vaktinde buradakilerden birisi, evli olanlardan, beni kandırmaya çalıştı ve bir fahişeyi eşiymiş gibi geçirmeyi denedi. | Open Subtitles | في إحدى المرات، أحد السجناء، كان متزوجاً، حاول أن يخدعني بجلبه عاهرةً بدل زوجته. |
| Yalanlarıyla beni kandırmaya çalıştı şerif. | Open Subtitles | حاول أن يخدعني بكذبته أيها المأمور أريته ما فعل بقمصاني |
| İngilizce bilmiyormuş gibi yapıyor, ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | هراء يتظاهر بأنه لا يتكلم الإنكليزية ولكن لا يمكن أن يخدعني |
| "Benim ona yaptığım gibi, o da beni tuzağa düşürmeye çalışıyor olabilir." | Open Subtitles | "ربما يحاول ان يخدعني بالطريقة التي خدعته بها " |
| - O arkadaşın şu an beni sikmeye çalışıyor. | Open Subtitles | صديقك الصغير يحاول أن يخدعني الآن، اتصل به على الهاتف الآن أنت لا تعرف شيئاً بعد فلا تقفز إلى استنتاجات |
| Beni de kandırdı. | Open Subtitles | كاد يخدعني ايضاً |
| Ayrıca beni kandırmadı. | Open Subtitles | إنه لم يخدعني |
| Eğer beni kandırıyorsa aynı zamanda kraaliçenizi de kandırıyor. | Open Subtitles | لكن اذا كان يخدعني فهو ايضا يخدع ملكتكم |
| Reddington'la birlikteyken elinde silah olması beni kandıramadı. | Open Subtitles | (العمل مع (ريدينغتون مصوبا لمسدس نحوك لم يخدعني |
| Neredeyse yataktan zıplayıp, ...beni kandırdığını söyleyecekmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | لقد كنتُ أتوقف منه أن يقفز من الفراش ويقول إنه يخدعني. |
| Neredeyse beni kandırıyordu! | Open Subtitles | كاد أن يخدعني! |
| Sadece zihnim bana oyun oynuyordu ve ben insanlara bundan bahsetmedim çünkü kulağa delice geliyor. | Open Subtitles | كان عقلي يخدعني وحسب ولا أحكي للناس عن الأمر لأنه يبدو جنونيا |
| Davranışları gerçek mi yoksa beni mi kandırmaya çalışıyor anla. | Open Subtitles | واعرف إن كان صادقاًً ، أو ان كان يخدعني |
| Kimse beni kandırmaya çalışmıyor. | Open Subtitles | لا أحد يحاول أن يخدعني |
| Sauvage ülkeyi o sahte başrahiple ve... gizli işleriyle kandırmış olabilir, ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | الان يمكن ان يكون سوفاج قد خدع الدوله برئيس الاساقفه المزيف وذلك البرنامج السري لكنه لم يخدعني |
| Belli etmemeye çalışıyor ama beni kandıramaz. | Open Subtitles | يضع على وجهه قناع اللاعب العازم لكنّه لا يخدعني |
| Vogler mafyayla bir olup beni tuzağa düşürmeye çalışmıyor. | Open Subtitles | (فوجلر) لا يخدعني كي يجعل رجل عصابة بلكمني |
| - O arkadaşın şu an beni sikmeye çalışıyor. | Open Subtitles | صاحبك الصغير بيحاول يخدعني دلوقتي، اتصل بيه على الموبايل دلوقتي |
| Ama Norman beni birkaç haftalığına kandırdı sadece. | Open Subtitles | ولكن (نورمان) كان يخدعني لعدة أسابيع فقط |
| Beni kandırmadı. | Open Subtitles | لم يخدعني . |
| Birinin beni kandırıyor olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد إكتشفت للتو أن شخص ما كان يخدعني |
| Beni kandıramadı. | Open Subtitles | نعم, لم يخدعني |
| Ama sadık sandığım birinin baştan beri kandırdığını fark ettim. | Open Subtitles | ولكنني إكتشفت للتو أن شخص ما إعتقدت أنه موالياً كان يخدعني منذ البداية |