| Ellerim çok iyi değildir ve hiçbir kadın, en kötü noktaları... | Open Subtitles | لأن يداى ليست جميلة ابدا, ولا توجد أمرأة تريد ان يمتدحها احد |
| Kendime geldiğimde bir kruvazördeydim ve Ellerim yoktu. | Open Subtitles | عندما استيقظت وجدتنى على الطراد و يداى مقطوعتان |
| Çeki çıkardım, imzalayacağım. Ellerim titriyor. | Open Subtitles | اخرجت دفتر شيكاتى, وبدأت فى التوقيع على شيك وكانت يداى ترتعشان, |
| Titrediklerini düşündüğüm için ellerimi cebimden çıkarmıyordum. | Open Subtitles | لقد وضعت يداى فى جيوبى لأنهما كانا يرتعدان |
| mübarek tanrıdan alığım güçle bana savaşta ellerimi kullanmayı | Open Subtitles | باركنى يا ربى يا قوّتي التى علمت يداى كيف تحارب و أصابعي كيف تقاتل |
| İyi de, bir Elim bağlıyken nasıl çalışmamı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف يُفترض أن أعمل واحدى يداى مقيدة خلف ظهرى؟ |
| Her tarafa fışkırıyor, senin üstüne, benim üstüme, Ellerime. | Open Subtitles | قذفت عليكِ و على المكان و على نفسى و يداى و على كل شيء |
| Oh, o zaman size çay ikram etmeme izin verin, bu kez. Tabi. Oh, Ellerim titriyor. | Open Subtitles | فى هذه الحالة, دعونى اقدم لكم هذه المرة , الشاى ان يداى ترتعشان, اننى مجهدة |
| Ellerim arkamda bağlıydı. Selam bile veremezdim. | Open Subtitles | لقد كانت يداى مقيده خلف ظهرى لايمكننى التلويح او التحيه |
| Zor bir iş ve ben dayanmaya çalışıyorum fakat çoğu kez Ellerim acıyor. | Open Subtitles | انه عمل صعب و لكنى أحاول التكيف معه و لكن يداى تؤلمانى طوال الوقت |
| Ellerim çatlıyor. Makineyi yaptırman gerek. | Open Subtitles | تجعل يداى تتشقق تحتاجى لأن تصلحى الغسالة |
| Ellerim titriyor, yanıyorum.. | Open Subtitles | أنظر إلى إن يداى ترتعشان وكأنهما تحترقان ماذا؟ |
| Ellerim yol işaretçi fişekler gibi yanıyor, buna yetenek mi diyorsun? | Open Subtitles | يداى كانتا تٌشعان كما و أنهم مُشتعلتان. -أتسمي هذه هِبة ؟ |
| O kadar çok istedim ki Ellerim yaprak gibi titredi. | Open Subtitles | يداى كانت ترتعش مثل النبتة اللعينة لقد أردتها بشدة |
| Ben ellerimi kirletirken gidip gerçeklerle yüzleş. | Open Subtitles | أذهب و تحقق من بعض الحقائق بينما أوسخ يداى |
| Yani gerçekten ellerimi körinin içine daldırmam mı gerek? | Open Subtitles | أنت تعنى اننى فى الواقع بحاجة إلى أن أغمس يداى فى الكارى؟ |
| Bu, zenci işi ve ellerimi mahvediyor! | Open Subtitles | هذا عمل الزنوج وانه ليتلف يداى |
| ellerimi hastaların üzerine uzattım, onlara şifa verdim. | Open Subtitles | لقد وضعت يداى على المرض لأعطيهم الصحة |
| Bakın, bunun zor olduğunu biliyorum, ama Elim kolum bağlı. | Open Subtitles | انظر,أنا أعلم أن هذا صعب ولكن يداى مقيدتان |
| 'Elim, tetik için yaratılmış', babam böyle derdi. | Open Subtitles | لقد أخبرنى أبى إن يداى خُلِقَت للِزناد |
| Ellerime savaşmayı öğreten parmaklarıma dövüş yeteneği veren, Tanrı adına! | Open Subtitles | باركنى يا ربى يا قوّتي التى علمت يداى كيف تحارب و أصابعي كيف تقاتل |
| Beni de susturmak için elimi kana bulamamı istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تريد أن تتسخ يداى بالدماء طريق لابقائى صامتة. |
| Gömleğimde ve ellerimde kan vardı, ıslakmıydı kurumuydu ? | Open Subtitles | و عندما دخلت غرفتى الدم الذى وجدته على يداى و قميصى أكان رطب أم جاف ؟ |
| Hayır. Ellerimden birini tutmaya çalıştı. | Open Subtitles | لا, لقد حاول ان يأخذ أحدى يداى |