"يدخّن" - Traduction Arabe en Turc

• içiyor
• sigara içer
• sigara içerken
• sigara içen
• sigara içerdi
• sigara içmiyor
• sigara içtiğini

Ama en büyük zorluk kişisel dramalardı bilirsin kim kötü, kim patronculuk oynuyor, kim ot içiyor.
لكن المُشاحنات الكُبرى كانت الأمور الشخصيّة، كما تعلم، من البغيض، ومن المُتسلّط، ومن يدخّن الحشيش.

# Adamsa içiyor sıçıyor Eve uğramıyor #
وهوَ يدخّن ويشرب ♪ ♪ ولا يأتي للمنزل أبدًا

sigara içer, içki içer, yarın yokmuş gibi partiler verir.
يدخّن و يشرب يستمتع و كانه ليس هناك غدا

Yani, onu sigara içerken yakalamış gibi..
وأتركه يدخّن العلبة بأكملها.

Hayır, gerek yok. Burada sigara içen oldu mu?
كلاّ، ليس فعليّاً، أكان أحدكم يدخّن هنا؟

Paul Amcam günde 3 paket sigara içerdi.
لا, لا, عمّي (بول) كان يدخّن 3 علب يومياً,

Elbette sigara içmiyor.
وبالطبع, هو لا يدخّن

Bir bowling maçından sonra, bir perşembe akşamı geceleri uyuyamadığını ve biraz fazla sigara içtiğini söyledi.
بعد مباراة بولنج في ليلة الخميس قال بأنّه لا يستطيع أن ينام الليالي وكان يدخّن كثيراً

Sigara içiyor, hava yolları harap olmuştur.
إنه يدخّن بشراهة غير طبيعية -التهاب شغاف القلب

Siperlerde herkes içiyor.
الجميع يدخّن بالخنادق

Dede sigara içiyor. Çocuk içmiyor.
الجد يدخّن والولد لا يدخّن.

Anladimki, Mert glokom hastaligi* yüzünden ot içiyor ama sorun bu degil.
حسناً، إكتشتف أن (ميرت) يدخّن ...البوت لأنّ لديه جلوكوما لكن ليس هذا الأمر في الواقع...

Henry çok fazla ot içiyor.
يدخّن (هنري) الكثير من الأعشاب!

İlk defa onu sigara içerken görüyorum.
أول مرّة أراه يدخّن

Onu dışarıda sigara içerken buldum.
وجدته في الخارج يدخّن.

Bazen onu balkonda sigara... içerken görüyorum.
لا أنفك أراه على الشرفة يدخّن

Bir sigara tiryakisi, sigara içen görünce, kendisi de hemen sigara yakar.
عندما يرى متعاطي تدخين شخصاً يدخّن أمامه يشعر برغبة ملحّة إلى التدخين بنفسه

Çok sigara içerdi.
لقد كان يدخّن كثيراً

Tanrım, kendine bir bak. Artık hiç kimse sigara içmiyor, Snow!
أقصد، بحقّ الرب، نظر إلى حلك، لم يعُد هنالك أحد يدخّن يا (سنو)!

Babamın tüm gün sigara içtiğini hatırlıyorum.
وأتذكر والدي،امم.. فقط يدخّن طوال اليوم...