| Peter uygunsuz hiçbir şey yapmadı. Ama politik düşmanları hâlâ hakkında yalan söylüyor. | Open Subtitles | لم يرتكب بيتر شيئًا يخجل منه ولكن أعداءه السياسيين سيظلون يصدرون عنه الأكاذيب |
| Henüz başkan böyle bir açıklama yapmadı... ama bu kanuna ihtiyacımız olduğunu o da biliyor. | Open Subtitles | الرئيس لم يرتكب نفسه. لَكنَّه يَعترفُ بأنّنا نَحتاجُ شيءَ في هذه المنطقةِ. |
| Ve kötülük yapan her kimse, asla sonsuz huzura eremez. | Open Subtitles | و من يرتكب الشر لا يمكن أن يأمل خلوداً سعيداً |
| Geriye dönüp baktığımda genç aptal bir çocuğun bu korkunç suçu işlediğini görüyorum. | Open Subtitles | انى أنظر الى الماضى عندما كنت صغيرا طفل غبى يرتكب تلك الجريمة الشنيعه |
| Sence bir suç işlemediğini ispatlamak için bile olsa doğru olur muydu? | Open Subtitles | هل تعتقدى أن هذا صواب , حتى إذا تاكدتِ أنة لم يرتكب الجريمة ؟ |
| Cadılar Bayramı muzipliğiydi bu. Böyle şeyleri her zaman çocuklar yapar. | Open Subtitles | لقد كانت مزحة عشية عيد القديسين فدائماً يرتكب الأطفال أفعالاً كهذه |
| Merhaba, seri cinayetler işleyen bir çocuk hakkında bir oyun düzenlediğinizi duydum. | Open Subtitles | مرحباً، سمعت بأنّكم تعملون على مسرحيةٍ حول فتىً يرتكب مجزرةً دموية |
| Mahkûm bu suçu işlemedi. | Open Subtitles | من موت محقق وفظيع ؟ السجين لم يرتكب هذه الجريمة |
| Bir düşünelim şu işi. Adam hayatı boyunca hiç suç işlememiş. | Open Subtitles | أقصد دعنا نفكر في الأمر الرجل لم يرتكب جريمة طِوال حياته |
| Eğer öldürdüğü kişinin asılmasına sebep olan suçu işlediğine emin değilseniz, suçlayabilirsiniz ve suçlamanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك، وينبغي. إذا كنت غير متأكد من أن هذا الرجل. من أن الرجل الذي أعدمه لم يرتكب هذه الجريمة. |
| Veya karışmış bağırsakları hiç yok Çünkü bunu hiç yapmadı. | Open Subtitles | أو أنه لا يوجد أي شجاعة لأنه لم يرتكب أي شيء |
| Babamın ne yaptığını bile söylemiyor çünkü hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لا ترغب حتى في التكلم عن ما إقترفه أبي و هذا بسبب أنّه لم يرتكب شيئاً |
| O adam kardeşinize yardım etti. Yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ذلك الرجل ساعد أختك الصغيرة لم يرتكب أي خطأ |
| Ve işimizi kolaylaştıracak hatalar yapmadı. | Open Subtitles | لم يرتكب النوع من الأخطاء الذي يجعله سهلاَ |
| Ve kötülük yapan her kimse, asla sonsuz huzura eremez. | Open Subtitles | و من يرتكب الشر لا يمكن أن يأمل خلوداً سعيداً |
| Her şeyi doğru yapan biri avukatın peşinden koşmaz. | Open Subtitles | الرجل الذى لم يرتكب أىّ جريرة قطّ لا يوكِّل محامياً |
| Çünkü bu adamın cinsel cinayetler işlediğini biliyoruz onun aynı zamanda bir tecavüzcü olduğunu da düşünüyoruz. | Open Subtitles | لأننا نعرف ان هذا الرجل يرتكب جرائم قتل جنسية ويمكننا افتراض انه كان مغتصبا |
| Sence bir suç işlemediğini ispatlamak için bile olsa doğru olur muydu? | Open Subtitles | هل تعتقدى أن هذا صواب , حتى إذا تاكدتِ أنة لم يرتكب الجريمة ؟ |
| Herkesin geri almak istedikleri şeyleri vardır. Herkes hata yapar. | Open Subtitles | لدى كلّ شخص أمور يودّ استعادتها وكلّ شخص يرتكب أخطاء |
| Özür dilerim ama bu suçları işleyen her kimse, bu klinikte çalışıyor olamaz. | Open Subtitles | أنا أسف ولكن ايا كان من يرتكب هذه الجرائم لا يمكن ان يعمل في هذه العيادة |
| Cinayeti o işlemedi. | Open Subtitles | لم يرتكب الجريمة |
| Peki, gerçek para taşıyan ve henüz suç işlememiş birini nasıI yakalayacaksın? | Open Subtitles | كيف ستفعل ذلك إن كان يحمل اموال حقيقية ولم يرتكب جريمة؟ |
| Eğer öldürdüğü kişinin asılmasına sebep olan suçu işlediğine emin değilseniz, suçlayabilirsiniz ve suçlamanız gerekir. | Open Subtitles | يمكنك، وينبغي. إذا كنت غير متأكد من أن هذا الرجل. من أن الرجل الذي أعدمه لم يرتكب هذه الجريمة. |
| - Elbette hayır. Meşgul bir adamsın. Herkes hata yapabilir. | Open Subtitles | انك رجل مشغول أي شخص ممكن أن يرتكب هذا الخطأ |
| Çünkü bu kişinin bu cinayeti işlemiş olması imkansız görünüyor. | Open Subtitles | لأنه يبدو ظاهريا انه من المستحيل على هذا الشخص ان يرتكب هذه الجريمة, |
| hata yapıyor. Zamanı olduğunu sanıyor. Yok. | Open Subtitles | ، إنه يرتكب خطأ فديحاً يعتقد أنه يمتلك وقتاً، بالعكس |
| - Bir gün bir hata yapacak. - Tek bir çözümü var. | Open Subtitles | يوما ما سوف يرتكب خطاً ولكن هناك حل واحد. |
| Senin gibi birinin, Zane, büyük hatalar yaptığına şahit olabilirim. | Open Subtitles | حسنا رجل كمثلك يازين بأمكاني أن أرآه يرتكب أخطاء فادحه |