| Yeri ve zamanı seçmek sana kalmış. | Open Subtitles | الامر يرجع لك لتختار الزمان والمكان المناسبين |
| Ama bu dünyadan nasıl ayrılacağın sana kalmış. | Open Subtitles | ولكن كيف تختارين مغادرة هذا العالم هو امر يرجع لكي |
| Eğer isterseniz, silahımı masanın üstüne koyarım, bu size bağlı. | Open Subtitles | لو أردت فسأضع مسدسي على الطاولة ، هذا يرجع لكم |
| Ne yani, gecenin bir yarısı yüzmeye gitti ve geri dönmedi mi? | Open Subtitles | هل ذهب للإستحمام أثناء الليل و لم يرجع ؟ ربما قُبض عليه |
| Dünyadan yansıyan ışığın bir kısmı deliğe düşer, fakat bir kısmı da mercek etrafından dönerek bize tekrar ulaşır. | TED | إن الضوء القادم من الأرض، يسقط بعضه في الثقب الأسود، لكن يرجع إلينا البعض بعد إلتفافه حول الثقب الأسود. |
| Sizi temin ederim, bu işlem bitince her şey normale dönüyor. | TED | أُطمئنكم أنّ كلّ شيء يرجع إلى وضعه العادي بعدها. |
| Kocanız geçen gece eve gelmedi. Bunu garip bulmadınız mı? | Open Subtitles | الليلة الماضية زوجك لم يرجع للمنزل ألم تجدي ذلك غريباً؟ |
| Onunla düzenli bir ilişki kur demiyorum.Bu sana kalmış. | Open Subtitles | لا أقول أنه يجب أن تكون على علاقة به هذا يرجع لك |
| Onunla düzenli bir ilişki kur demiyorum.Bu sana kalmış. | Open Subtitles | لا أقول أنه يجب أن تكون على علاقة به هذا يرجع لك |
| Şimdi sana kalmış. Davacı olacak mısın? | Open Subtitles | حسناً , الآن الأمر يرجع إليك هل تريد توجيه التُهم أمّ لا ؟ |
| CA: Ama vizyoner birisi değilsin ve bunları isimlendirmek sana bağlı değil. | TED | أندرسون:و لكنك لست بالقارئ للمستقبل ، وهذا لا يرجع لك لتسميهم . |
| Ama daha vakti gelmedi ve sana, senin ya da herhangi birinin söyleyeceği bir şeye bağlı değil bu. | Open Subtitles | والأمر لا يرجع إليكِ أو لأي شيء تقولينه أنتِ أو غيركِ, اتفقنا؟ |
| Bu sana bağlı. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نفعل شيئا لمساعدة العقيد اونيل. الأمر يرجع اليك |
| Ölüm odasına giden onun gibi bir sürü kişi gördüm ama hiçbiri geri dönmedi. | Open Subtitles | رأيت الكثير منهم يدخلونغرفةالموت، لكن لم يرجع أحد أبداً |
| Ertesi sabah, birkaç askerin onu uzaklara götürmesinin ardından, bir daha geri dönmedi. | Open Subtitles | في الصباح التالي، أخذه بضعة جنود لمكانٍ بعيد ولم يرجع قط |
| Yalancı biri ise baskı altında kaldığında hazırladığı cümleleri sürekli tekrar eder. | Open Subtitles | أما الكاذب فلديه جمل معدة سلفا يرجع إليها عندما يكون تحت ضغط |
| Kırmızılığın gitmesi için yeterince erken tekrar büyümemeleri için ise yeterince geç yapmalısın. | Open Subtitles | ولكن متأخر بعض الشيء لا يرجع ذاك الشيء بالنمو إنها نافذه فرصه صغيره |
| Kazandıklarının onda dokuzu cemiyete geri dönüyor. | Open Subtitles | تسعة أعشار ما يكسبون يرجع إلى الجالية، إلى حياتهم |
| Neden bir insan o eve geri dönmek istesin ki? | Open Subtitles | لماذا يرجع أي أحد إلى هذا المنزل علي أية حال؟ |
| Anladığım kadarıyla o ayıp şeyler yapmadıkça geri dönmeyecek. | Open Subtitles | قبل أن يفعل شيئاً غبياً و يتسبب في أن يضرب, فلن يرجع. |
| Bu ürünler 40 ile 50'li dönemlere ait. | TED | يرجع تاريخ هذة القطع من الأربعينات الى نهاية الخمسينات |
| İşte, tren ileriye doğru gittiği için duman geriye geliyor. | Open Subtitles | ترون، بما أن القطار يسير للأمام الدخان يرجع إلى الخلف.. |
| Benim beynim ve mistik güçleri olan elmasımız sayesinde görünmezlik ışınını yapmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | أنت مغفل ابتهج يا فرودو الفضل يرجع لعقليتي والجوهرة السحرية لقد حصلنا علي شعاع الاختفاء |
| Meng Yi'nin dönmesini bekleyeceğim. | Open Subtitles | أُريدُ إنتِظار مينج لكي يرجع الي مرة ثانيه |
| Bilmem hayatımızı birlikte geçirebilir miyiz. karar senin. | Open Subtitles | لا أعرف ما إذا يمكننا العيش سويا فهذا الأمر يرجع لكِ |
| Shifu, Master Chao ile yapacağı görüşmeden dönene kadar bekleyelim. | Open Subtitles | هيا نعتصم حتى يرجع شيفو من اجتماعه مع المعلم شاو |
| Londra'daki Royal Society arşivlerinde 1800'den kalma bir mektup bulunur. | Open Subtitles | في سجلات المجتمع الملكي بلندن،يوجد خطاب يرجع تاريخه لعام 1800 |