| Karnında morluk olması uyuşukluğun Numara olmadığını göstermez. | Open Subtitles | فقط لأن لديه كدمات بطنية ذلك لا يعني انه لم يكن يزيف الخدر |
| Çünkü artık Numara yapmıyor. Numara yapıyor olamaz. Test yapmıştık... | Open Subtitles | الأمر الذي فعله اليوم لأنه لم يعد يزيف الأمر |
| Tommy, kesinlikle Numara yapmıyor ama bir sıkıntı var. | Open Subtitles | -لا, أنا متأكدة من أن "تومي" لا يزيف الأمر ولكن هناك خطباً ما |
| Onun bu hızlı hayatından bir parça ölümünü taklit etmesine sebep olmuş mudur sizce? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه ربما ثمة جزء من هذه الحياة السريعة قد جعله يزيف وفاته؟ |
| Reçeteleri taklit etmesi için mükemmel bir neden. | Open Subtitles | دافع مناسب له كي يزيف الروشتات |
| Evet, çıkmak istiyor. Her neyse, ikimiz de muhtemelen yalandan komada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أجل, يريد الخروج, بأيه حال أنا و أنت نعرف أنه ربنا يزيف هذا |
| Numara yapıyorsa, kanıtlamakta özgürsün. | Open Subtitles | إذا كان يزيف الأمر نرحب بأن تثبت الأمر |
| - Olay günü mesela. - Ama yine de Numara yapıyor olabilir, değil mi? | Open Subtitles | .إطلاق النار, جزء من اليوم - لكن من الممكن أن يزيف الأمر, صحيح؟ |
| Doğru ama Numara yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح, لكني أعتقد حقاً أنه لا ...يزيف الأمر. |
| Hayır ama bütün bu yaptığı Numara olabilir. Lütfen! | Open Subtitles | ،كلا لكنني أعني ربما إنه يزيف الأمر كله |
| Gurney'in nesi var? Numara yapıyor. | Open Subtitles | ماذا به انه لا يزيف هذا |
| Numara mı yapıyor? | Open Subtitles | ماذا لو أنه يزيف هذا؟ |
| Numara yaptığını fark etti, planını çözdü. | Open Subtitles | أدرك أنه يزيف المرض وخرب خطته |
| Hasta Numara mı yapıyordu? | Open Subtitles | المريض كان يزيف كل هذا؟ |
| Pekala, neden kimliği belirsiz bu kişi kızı taklit ediyor? | Open Subtitles | حسنا و لكن لماذا الجانى يزيف ابنة ؟ |
| İmzamı senden iyi kim taklit edebilir? | Open Subtitles | من يزيف توقيعى أفضل منك؟ |
| Buster'ın sırf tanıklık etmemek için yalandan komaya girmesi yeterince kötü zaten? | Open Subtitles | من الكافي ان (باستر) يزيف أمر غيبوبته حتى لا يضطر للشهادة |