| Bana bir şeyler söylediğini düşünmüş olmalı... onu öldürmeye değecek bir şey... | Open Subtitles | لابدّ أنّه إعتقد أنّها أخبرتني بشيءٍ ما سبء يستحق القتل لأجله |
| Bakın Dedektif, birincisi 15 bin, öldürmeye değecek bir rakam değil. | Open Subtitles | أنظري ، أيّتها المحققة ، أولاً 15ألفاً ليس مبلغاً يستحق القتل لأجله |
| Birini öldürmeye değecek bir şey gibi durmuyor. | Open Subtitles | لا يبدو هذا وكأنّه شيء يستحق القتل لأجله |
| - Adam öldürmeye değer. | Open Subtitles | يستحق القتل لأجله. |
| öldürmeye değecek bir şey. | Open Subtitles | . شيءٌ يستحق القتل لأجله |