"يستطيع المشي" - Traduction Arabe en Turc

    • yürüyemiyor
        
    • yürüyor
        
    • yürüyemez
        
    • yürüyebilir
        
    • yürüyemeyecek
        
    • yürüyebiliyor
        
    • yürüyemiyordu
        
    O benim kardeşimdi. Ve artık yürüyemiyor. Open Subtitles هذا كان اخي و هل تعلم أنه لا يستطيع المشي ؟
    Superman yürüyemiyor. Ne kadar acıklı bir durum! Open Subtitles سوبرمان لا يستطيع المشي يا له من مثير للحزن
    yürüyemiyor. Artık yürüyemez. Baksana şuna. Open Subtitles لا يستطيع المشي لا يستطيع المشي أبداً انظر إليه إنه يبكي
    Şu an zorlukla yürüyor. Open Subtitles يستطيع المشي بصعوبة الآن
    Tavanda örümcek gibi yürüyebilir. Open Subtitles يستطيع المشي على السقف مثل الهامستر العنكبوتي
    - Diğer araçtaki yolcu bir daha yürüyemeyecek. Open Subtitles الراكب في السيارة الأخرى لن يستطيع المشي مجدداً
    Tepedeki adam görebiliyor, kör adam yürüyebiliyor. TED الرجل في الأعلى يستطيع الرؤية، الرجل الأعمى يستطيع المشي
    Tabii, şişman ve yaşlıydı, ve kendi başına yürüyemiyordu, ama bana 1.000 dolar bahşiş verdi ben de arabasına atladım, oksijen... Open Subtitles صحيح أنه كان بديناً ، ومسناً ولم يكن يستطيع المشي بمعنى الكلمة لكنه أعطاني بقشيشاً قدرة ألف دولار فقفزتُ إلى سيارته
    Biri yürüyemiyor, biri konuşamıyor. Open Subtitles واحد لا يستطيع المشي ، والأخر لا يمكنه الحديث
    Doğru düzgün yürüyemiyor bile. Open Subtitles انظر اليه انه بالكاد يستطيع المشي
    - Ben Walter'a yardım etmeliyim. yürüyemiyor. Open Subtitles -عليّ مساعدة والتر، لا يستطيع المشي بمفرده
    - Joe çantayı masadan nasıl çeksin ki? Daha yürüyemiyor bile. Open Subtitles كيف يمكن لـ(جو) أن يسحب الحقيبة انه لا يستطيع المشي حتى
    Bilirsin, adam, yürüyemiyor. Open Subtitles تعلمين, الشاب, لا يستطيع المشي,
    Adam Güney Afrika'da yolda yürüyemiyor. Open Subtitles لا يستطيع المشي في شوارع (أمريكا الجنوبية)
    Ölüler yürüyor demek. Open Subtitles الميت لا يزال يستطيع المشي.
    Ölüler yürüyor demek. Open Subtitles الميت لا يزال يستطيع المشي.
    Güçlükle yürüyor. Open Subtitles بالكاد يستطيع المشي
    20 mil yürüyemez haline baksana. Open Subtitles هو لن يستطيع المشي عشرون ميلاً انظر اليه
    Pek iyi değil, tabii ki ama araziyi kendi ayaklarıyla yürüyebilir ve babadan oğula geçme düzenini devam ettirebilir. Open Subtitles هو ليس جميلاً بالتأكيد لكنه يستطيع المشي حول ولايته على قدميه وأن ينجب سلسة من الأبناء لتكمل السلالة
    Ramon adı yaşayacak. Ama kendisi yürüyemeyecek. Open Subtitles ( رامون)، سيحيا، لكنّه لن يستطيع المشي فحسب
    Güç bela yürüyebiliyor ve sadece bir cümle söyleyebiliyordu. Open Subtitles كان بالكاد يستطيع المشي أو الكلام ما عدا جملة وحيدة
    yürüyemiyordu. Open Subtitles لم يكن يستطيع المشي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus