| Chris şu anda yardımına ihtiyacı olan bir deden var. | Open Subtitles | تعلم يا كريس, لديك جَدّ يمكنه أن يستفيد من مساعدتك |
| Ancak davayı mahkeme süresince ilerletmek için daha deneyimli ve donanımlı polislerden elde edilecek yarar davanın asıl önemini hafifletti. | Open Subtitles | لكن مخففة من المغزى الأصلي المتصورة ، سوف يستفيد في الواقع من... الاستثمارية من قبل هيئة الشرطة أكثر خبرة وجهزت |
| Haklı. kimsenin yararı yok, üstüne onu üzeceksin. | Open Subtitles | أنه على حق , لن يستفيد أحد و ستجرحها فقط |
| Anlatmak istediğim, bir robot gerçek hayattaki varlığımız için fayda sağlayabilir. | Open Subtitles | مقصدي أن الانسان الآلي يمكن أن يستفيد من معيشته بالعالم الحقيقي |
| Öyle olsa bile bu tıbbi malzemeleri çalmanın, bir chuunin için faydası yok. | Open Subtitles | لكن رغم ذلك, ما الذي يمكنه من تشونن أن يستفيد من هذه المواد؟ |
| Bunu ummuyordum. O halde bu şey ikimizin de yararına olacak. | Open Subtitles | ليس كما منت اتوقع .ثم ادركت ان كلانا قد يستفيد من ذلك |
| Hayır değil ama bu anlaşmada bazılarımızın istediğini pek elde edemediğini de görmezden gelemezsin. | Open Subtitles | كلا، ولكن لا يمكنك تجاهل حقيقة أن بعضنا لا يستفيد من هذا الاتفاق جيدا |
| Ve ressam da bu çalışmadan ileride hangi renkten ne kadar ihtiyacı olacağını hesaplayarak faydalanabilir. | TED | وقد يستفيد الفنان نفسه من طريقة إعداد القوائم هذه بأن يستخدمها ليتوقع كم علبة طلاء سيحتاج في المستقبل |
| Öte yandan devamlılık kavramı bebeğin aralıksız fiziksel temastan... daha çok faydalandığını göstermektedir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، يبين مفهوم الإستمرارية بأن الطفل رضيع يستفيد أكثر من ثابت الإتصال الطبيعي. |
| Buranın kriz anlarında birine ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | هذا المكان يُمكنه .أن يستفيد من شخص في إدارة الأزمات |
| Düşünüyordum ki, Carlos, bir işe ihtiyacı olduğundan eminim. | Open Subtitles | كنت أفكر ب كارلوس اعتقد ان من الممكن أن يستفيد من الوظيفة |
| Kendi kendime sordum, "Kıyamet silahı kimin daha çok işine yarar?" | Open Subtitles | لذلك سألت نفسي من يمكنه أن يستفيد من جهاز نهاية العالم أكثر؟ |
| Bir yandan da aldığı eğitim disiplin işe yarar diyorum. | Open Subtitles | من ناحية الآخرى أفكر أنه ربما يستفيد منه التدريبات,النظام |
| Bu işe siyaset karıştırmanın hiç kimseye yararı olmaz. | Open Subtitles | لن يستفيد أحد إذا قُمت بإقحام السياسة في هذا الأمر |
| Halklarımızın karşılıklı olarak fayda sağlayabileceği bir yol aradığını sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تريد أن تجد طريقة يستفيد منها قومانا معاً |
| Ama bana bir şeyi açıklamanızın büyük faydası olabilir. | Open Subtitles | لكنّه يمكن فقط أن يستفيد إذا أنت يمكن أن توضّح شيء لي. |
| Hayatında yetişkin bir erkeğe ihtiyaç duyuyor, ve senin için de masum biri yararına olur. | Open Subtitles | هو يمكن ان يستفيد من شخص اكبر منه سنا وانت يمكن لك بالتأكيد تظل قائما في البراءة |
| World Well böyle bir meblağdan faydalanabilir Gillian biz de senin uzmanlığından faydalanabiliriz. | Open Subtitles | العالم يمكن أن يستفيد من ذلك المال، جيليان. ونحن يمكن أن نستفيد من خبراتك. |
| Öte yandan devamlılık kavramı bebeğin aralıksız fiziksel temastan... daha çok faydalandığını göstermektedir. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى، يبين مفهوم الإستمرارية بأن الطفل رضيع يستفيد أكثر من ثابت الإتصال الطبيعي. |
| Yani sizler ve ben, temizlenmiş yağmur ormanlarından doğrudan kâr sağlıyoruz. | TED | لذا جميعنا يستفيد من الغابات المطيرة التي تمت إزالتها. |
| O da birisinin işine yaramasını isterdi. | Open Subtitles | كانت تخص إبني وكانت تعني له الكثير وكان سيرغب أن يستفيد منها شخص ما |
| Muhtemelen istediği bilgiyi edindi ve bunu lehine kullandı. | Open Subtitles | على الأرجح انه جمع المعلومات حتى يستفيد من استخدامها |
| Demek istediğim genel bir inanışa göre çocuk iki ebeveynden de faydalanır. | Open Subtitles | أعني، انه يعتقد عموما أن يستفيد الأطفال غالبا من وجود كلا الوالدين |
| Herkes bundan faydalanıyor, tabi, işe alınanlar, çünkü bir iş buldular ve haysiyet. | TED | كل شخص يستفيد من ذلك -- طبعا العاملون لأنهم يحصلون على عمل وكرامة. |
| Herkes benim zavallı Kabasakal' ımdan yararlanmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أوه، بلوتو، بلوتو، بلوتو! الجميع يستفيد من بلدي بلوتو الفقراء! |