| Beyler, işletme herkesin çıkmasını istedi bir adamı burada mastürbasyon yaparken yakalamışlar da attırılanları temizletmek için görevlileri yolluyorlarmış. | Open Subtitles | يا رجال، الإدارة تريد من الجميع أن يخرجوا لأنهم مسكوا رجل يستمني هنا.. وهم سيرسلون فريق لكي يمسح المني |
| Bana kendi çizimlerine bakarak mastürbasyon yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني أنه يستمني حتى على رسوماته الهزلية. |
| Canlı modelle çizim yapılan derste mastürbasyon yaptığı için sanat fakültesinden atıldıktan sonra buraya geldi. | Open Subtitles | ديني وصل هنا بعد أن طُرد من مدرسة الفنون لأنه كان يستمني خلا ل حصة الرسم الحي |
| Parmağımı bile kaldırmam gerekmedi. Herif otuzbir çekti resmen. | Open Subtitles | لم يكن علي أن أرفع إصبعًا فقط كان يستمني |
| Kamyoncuların gidip otuz bir çektikleri yer. | Open Subtitles | في المكان الذي يستمني فيه سائقوا الشاحنات |
| Ama Denny için önemli değildi. O zamanlar günde 15 kere mastürbasyon yapıyormuş. | Open Subtitles | ولكن لم يهتم ديني لذلك لأنه حتى ذلك الوقت أصبح يستمني 15 مرة في اليوم حتى يشبع |
| Valla, okuyamadığına göre, sanırım resimlerine bakıp mastürbasyon yapıyordu. | Open Subtitles | بما أنه لا يستطيع القراءة فأنه كان يستمني علي صورك |
| Çünkü görünen şekli, tuvallette Neil'i mastürbasyon yaparken izlemişsin gibi. | Open Subtitles | لأن ذلك يبدو و كأنك تشاهد نيل يستمني في دورات المياه |
| O sürekli mastürbasyon yapan adam yüzünden şehrin soytarısı oldular. | Open Subtitles | إنّهم أضحوكة المدينة مع وكيلهم الذي يستمني |
| Süper güç verir sanmıştım, ama artık sinemalarda mastürbasyon yapıyor. | Open Subtitles | أتعتقد انها ستعطيك قوى خارقة، ولكن الآن عمي يستمني في دور العرض. |
| Ben de, kardeşimin, beni seks yaparken izleyip mastürbasyon yaptığını sanmıştım. | Open Subtitles | أه أنا أسف إعتقدت أن أخي يستمني بيمنا هو يشاهدني و أنا أمارس الجنس |
| Bilirsin, madem bu kadar hasta, ona söyle de bu kadar fazla mastürbasyon yapmasın. | Open Subtitles | لو أنه مريض فمن الأفضل ألا يستمني كثيراً |
| Bir keresinde kan gelene kadar mastürbasyon yapan bir adamı izledim, biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعلم بأني أراقب الرجل الذي يستمني حتى يقذف ؟ |
| İnternetten canlı seyretti ve bol miktarda indirdi onları da seyretti, mastürbasyon yaptı, daha fazlasını seyretti, yine mastürbasyon yaptı. | Open Subtitles | يشاهدها, يستمني عليها يشاهد المزيد ويستمني مرة أخرى |
| Sadece mastürbasyon yapmak ve her şeyi silmek için tekrar indirmeye başladı. | Open Subtitles | ويبدأ لينزل المزيد, يستمني ويحذفها وهكذا |
| mastürbasyon yapmak için kızlardaki sıradan bir şeylere ihtiyaç duydu. | Open Subtitles | إحتاج إلى شيء طبيعي بالفتيات الاتي كان يستمني عليهن |
| mastürbasyon yapan evsizin bilgisayarından çekmişler bunları. | Open Subtitles | الرجل المتشرد الذي يستمني على الكومبيوتر ألتقط هذه الصور |
| Şu tür manşetler de gördük: ''Güç sahibi adam, odasına gelen genç kadınların önünde mastürbasyon yapıyor.'' | TED | لقد رأينا عنواين مثل "رجل قوي يستمني أمام إمرأة شابة تزور مكتبه" |
| Senin arkadaşının bizim evde otuzbir çekmesinin sorun olmayacağını düşünmesi. | Open Subtitles | أن صديقك يعتقد أنه لا بأس أن يأتي لمنزلنا و يستمني |
| Boynunun etrafında ilmek varken otuzbir çekmesin. Tehlikeli. | Open Subtitles | اخبره الا يستمني والانشوطة حول عنقه , ان ذلك خطير |
| Belki duvarındaki posterlere bakıp otuzbir çekiyordur. | Open Subtitles | و ربّما يستمني و هو ينظر إلى الملصقات الموجودة على حائطه |
| Acaba Monroe bu gece beni düşünüp otuz bir çekiyor mu? | Open Subtitles | اتساءل اذا كان مونرو يستمني ويفكر بي الليلة |