| Ama mesele şu ki bu evde hala 3 milyon dolar var... ve seninle benden başka paranın burada olduğunu bilen yok. | Open Subtitles | لكن واقع الأمر أنة لا تزال هناك 3 ملايين دولار في المنزل ولا أحد غيري وغيرك يعرف أنها هنا |
| Hasta olduğunu bilen bir tek ben varım. | Open Subtitles | , هي في دار ضيافة و أنا الشخص الوحيد الذي يعرف أنها مريضة |
| Çocuğu olanlar, ya da tanıyanlar onların inanılmaz karmaşık organizmalar olduğunu bilir | TED | لكن أي شخص لديه أو يعرف طفلا صغيرا يعرف أنها كائنات حية بالغة التعقيد. |
| ..onun ne kadar özel bir insan olduğunu bilir. | Open Subtitles | يعرف أنها كانت شخصاً مميزاً... |
| Onun evi de dükkânla birlikte yandı. İkimiz de biliyoruz ki o daha çocuk. Özgür olsun, olmasın. | Open Subtitles | منزلها احترق مع المتجر، وكلانا يعرف أنها مجرد فتاة، سواء متحررة أو لا |
| İkimizde biliyoruz ki o, bu işin en iyisi. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنها الأفضل في هذا المجال |
| Kristen'in pratiğe ihtiyacı olduğunu biliyor. | TED | إنه يعرف أنها تحتاج إلى ممارسة. |
| Zaten herkes onların önceden nişanlı olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك ، إن الجميع يعرف أنها قد تورطت معه ما هذا ؟ |
| Görünüşe göre, bu hastanede hamile olduğunu bilmeyen bir ben kalmışım. | Open Subtitles | من الواضح، أنني الوحيد في هذا المستشفى الذي لم يكن يعرف أنها حامل.. |
| Rachael'ın nerede olduğunu bilen tek kişi Bellamy... | Open Subtitles | الوحيد بيلامي أن يعرف أنها هنا. |
| Herkes onların palavra olduğunu bilir. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنها هراء |
| Herkes en iyisinin o olduğunu bilir. | Open Subtitles | -الجميع يعرف أنها الأفضل ! |
| Florence için çok zor bir durum. Herkes onun benim tek mirasçım olduğunu biliyor. | Open Subtitles | الأمر عسير على "فلورنس" المسكينة، فالجميع يعرف أنها وريثتي الوحيدة |
| Sofie'nin bizden olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | يعرف أنها أحدنا؟ |
| Herkes başının belada olduğunu biliyordu ama hiçbir şey yapmadık. | Open Subtitles | الجميع كان يعرف أنها متورطة في مشاكل، ولكن لم نفعل أي شيء |
| Zanlı muhtemelen o bölgenin başka bir yetki altında olduğunu biliyordu ve bunun avantajını kullandı. | Open Subtitles | من المحتمل أن الجاني كان يعرف أنها منطقة صلاحية قضائية مختلفة و أستغل الموقف |
| Davanın palavra olduğunu bilmeyen bir sen varsın. | Open Subtitles | يبدوا أنك الوحيد الذي يعرف أنها قضية تلفيق |