| Bir kral şarkı söyleyemezse kral olmaya değmez. | Open Subtitles | إذا ملك لا يستطيع يغنى فهو لا يساوى أن يكون ملكا |
| Paolo ve Isabella'nın ödül töreninde şarkı söylemesi gerekiyor mu? | Open Subtitles | ايفترض ان يغنى باولو وايزابيلا فى مهرجان الموسيقى ذلك؟ |
| Ondan canlı yayında, dünyanın gözü önünde intikam almak istiyorsan gerçekten şarkı söylemesini sağlamalıyız, play-back değil. | Open Subtitles | ولكن اذا استطعنا ان نفضحة امام الجمهور وفى القنوات الفضائية يجب ان نجعلة يغنى |
| Ne yazık ki ateşe verilmiş bir Roma'mız ve yangına ağıt yakanlarla şarkı söyleyen Neron'umuz yok. | Open Subtitles | من المؤسف اننا لم نشهد اشتعال النيران فى روما ونيرو يغنى لقيثارتة ويمجد فى الحريق |
| Uykumda şarkısı rüya gibi. | Open Subtitles | أثناء النوم كان يغنى لي في أحلامي كان يأتي |
| Önce şarkı söylediğini sandım. | Open Subtitles | فى بادىء الأمر اعتقدت انه يغنى ثم النيران |
| Arabada şarkı söylemez, duşta şarkı söylemez. | Open Subtitles | هو لم يغنى فى السياره او اثناء الاستحمام. |
| Hadi sahnenin sonunda herkesin şarkı söylediği yere geçelim, tamam mı? | Open Subtitles | لنبدأ من نهاية هذا المشهد عندما يغنى الجميع معاً, حسناً؟ |
| - Başkası olsa incinirdi. - Daha akıllı biri olsa daha az şarkı söylerdi. | Open Subtitles | . أى رجل فقير سيجرح . و رجل زكى يغنى أغانى قليلة |
| 30 milyon kişi, her hafta oğlumun şarkı söylemesini izliyor. | Open Subtitles | ثلاثون مليون يستمعون الى ابنى وهو يغنى كل ليلة |
| Bu son prova ve şimdiye kadar Widmark'ın söyleyebildiği bir şarkı yok. | Open Subtitles | انها البروفه الأخيرة و ويدمارك لم يغنى اغنيته بعد |
| Bir fıkra anlatır ya da bana bir şarkı söyler ve ben eşlik edene kadar durmazdı. | Open Subtitles | كان يقول لك نكت او كان يغنى تلك الاغنيه ولا بتوقف حتى انضم له |
| - Ne yazık ki, Binbaşı dün akşam güvertede yağmur altında şarkı söylemiyormuş. | Open Subtitles | الآمر لم يكن على السطح الليله الماضيه يغنى فى المطر |
| Justin, bir çok araba seyahatlerimizde, arka koltukta şarkı söylerdi ve ben de ona susmasını söylerdim çünkü hiç bir zaman durmazdı. | Open Subtitles | جاستن، فى كثير من الأحيان، قد يغنى فى السيارة. وأقول له أن يصمت. |
| Babamız Davud'da şarkı söylerdi, ama cesur bir savaşçıydı | Open Subtitles | كان أبونا " داود " يغنى الأغنيات و لكنه أيضاً كان محارباً قوياً |
| şarkı söylüyo la ölmemiştir daha. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون قد مات اذا كان يغنى |
| Sevgili dünürüm bizim için bir şarkı söyle. | Open Subtitles | إنه يوم النسباء واحد يغنى وآخر يرقص |
| 1. sınıf yolcularımızdan biri... size bir şarkı söylemek istiyor... koridor tarafında oturan yolcularımızdan birinden ilham almış. | Open Subtitles | احد ركاب الدرجة الاولى لدينا. يود ان يغنى لكم اغنية... الهمها له احد ركابنا |
| Sanki ufak birinin, yaşlı insan şarkısı söylemesi gibiydi. | Open Subtitles | كان هذا مثل ان ترى شخص صغير يغنى اغنية نجم كبير |
| İyi, bütün sabah boyunca aynı şarkıyı söyleyip durdu. | Open Subtitles | ان جرحه بخير كان يغنى فى الصباح ما هى الاغنية |
| şarkı söylerken dinledim onu. | Open Subtitles | كنت اسمعه يغنى اغنية. |