| çocuklar ülke adlarını kendileri buluyorlar -- bazıları zengin bazıları fakir | TED | يقوم الأطفال بتسمية هاته الدول -- بعضهم أغنياء و بعضهم فقراء. |
| çocuklar derste fotoğrafları çekiyorlar, onları öğretmenlerine veriyorlar, okul duvarlarına yapıştırıyorlar. | TED | يقوم الأطفال فقط بإنتاج الصور في الفصل ويستلمها المدرس يلصقونها على المدرسة. |
| Çünkü çocuklar rol yaparken aslında biz yetişkinlerden öğrendikleri sosyal senaryoları çok yakından izlerler. | TED | لأنه عندما يقوم الأطفال بتمثيل الأدوار فإنهم يتبعون سيناريوهات إجتماعية بدقة تعلّموها منا نحن الراشدين. |
| Bazen çocuklar gezmeye gider. | Open Subtitles | أحياناً يقوم الأطفال بالتجوّل لمناطق بعيدة |
| çocuklar düşüp yaralandıklarında, bir hata yaptıklarında ben delirirdim. | Open Subtitles | أقصد لما يقوم الأطفال بخطأ أو يؤذون أنفسهم، فإنني أُجن. |
| Ve çocuklar terbiyesizlik ettiklerinde, disiplin edilmeye ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | عندما يقوم الأطفال بشيء سيئ يجب ان تقوم بتأديبهم. |
| Normal gelişimli çocuklar, bu karede oğlanın, küçük kızla hafifçe kavga ederkenki duygu ifadelerini izliyorlar. | TED | إذن في هذا الإطار, يقوم الأطفال الطبيعيون بمشاهدة هذا, التعبير عن مشاعر هذا الولد الصغير وهو يتشاجر قليلا مع الطفلة الصغيرة. |
| Bu hafta, Amerikalı çocuklar herkesin bildiği çok eski şarkıları söyleyecekler ve NBC de bunlar için hiçbir şey ödemek zorunda kalmayacak. | Open Subtitles | هذا الأسبوع يقوم الأطفال بغناء أغاني قديمة يعرفها الجميع وليس على (إن بي سي )أن تدفع ثمنها |
| (Cırcır böceği sesleri) (Bağırmalar) (Isırma sesleri) (Kahkaha) (Alkış) çocuklar bu tür projeleri yazarken kodlamayı öğreniyor, daha da önemlisi kodlayarak öğreniyor. | TED | (صرير الجدجد) (صراخ) (صوت المضغ) (ضحك) (تصفيق) فعندما يقوم الأطفال بابتكار مشاريع كهذه، فإنهم يتعلمون التشفير، والأهم من ذلك، أنهم يقومون بالبرمجة من أجل التعلم. |