| İletişim uydusunun yok edilmemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | القمر الصناعي للأتصالات لم يكن من المفروض أن يتحطم |
| Kardeşimin evimde olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن تكون أختي في المنزل |
| Böyle bitmemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن تكون النهايه هكذا0 |
| Çünkü bütün bunların asla olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لأن هذا لم يكن من المفروض أن يحدث أبداً |
| O şekilde olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن تسير العملية هكذا |
| Bu kadar farklı olmaması gerekiyordu, ama farklı sonuçlandı. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن يكونَ الأمر مختلفاً... ًلكن انتهى بكونهِ مختلفا. |
| Bunun olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | ذلك لم يكن من المفروض أن يحدث. |
| Bu şekilde olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن يكون هكذا |
| Görmemem gerekiyordu biliyorum ama-- | Open Subtitles | أعلم أنّه لم يكن من المفروض أن أنظر إليها، لكن... |
| Kimsenin zarar görmemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن يُؤدى أحد |
| Kimsenin ateş etmemesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يكن من المفروض أن يطلق أي أحد النار |
| Bugün burada olmamam gerekiyordu. | Open Subtitles | -لم يكن من المفروض أن أكون هنا اليوم |
| Bunu yapmaman gerekiyordu. | Open Subtitles | آآآه لم يكن من المفروض أن تفعل ذلك! |
| Biliyorsun, evde olmaman gerekiyordu... | Open Subtitles | كما تعلمين، لم يكن من" "... المفروض أن تكوني في البيت |